Müzik Terimleri Sözlüğü
MÜZİK TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ
A
A CAPELLA (İtal.): Çalgı eşliği olmayan koro.
ACCELERANDO (İtal.): Hızlanarak.
ADAGİO (İtal.): Yavaş tempo.
ADAGIETTO (İtal.): (1) “adagio” tempoda kısa parça. (2) “adagio”dan az daha
hızlı tempo
AFFETTUOSO (İtal.): Taşkın bir duyguyla.
AGİLE (İtal.): Çabuk, çevik.
AGİTATO (İtal.): Hızlı, sarsıntılı, heyecanlı.
AKOR (Fran. Accord / İng. Chord): aynı anda tınlamak üzere “dikey” olarak
yazılmış ikiden fazla ses. Aynı terim, çalgıların, ses yüksekliklerinin
birbiriyle uyuşması amacıyla (La=440) titreşimini tutacak şekilde düzenlenmesi
için kullanılır.
AKORDİYON: hava etkisiyle ses veren, körüklü ve klavyeli çalgı. Çoğunlukla dans
orkestralarında kullanılır.
AKUSTİK (Fran. Acoustique/ İng. Acoustic): Sesle, sesin doğumu özellikleri,
ulaşımı ve alımı ile uğraşan fizik bilimi kolu.
ALLA MARCİA (İtal.): Marş temposunda, marş gibi.
ALLA TURCA (İtal.): Türk müziği benzerinde.
ALLEGRETTO (İtal.): “Allegro”dan daha yavaş tempo.
ALLEGRO (İtal.): Önceleri yalnız “mutlu” ve “sevinçli” anlamlarına gelirdi.
Günümüzde hızlı tempoyu anlatmak için kullanılır.
ALLEMANDE: Almanya’da doğan, 1550 yıllarında Fransa’ya geçen, ağırca tempoda
tören dansı. Bu dansın karakteri 18. yüzyılda sanat müziğinde süitin
bölümlerinden biri olmuş, başlangıçtaki özellikleriyle bağlılığı azalmıştır.
ALTO (İtal.): Kadın ve çocuk seslerinin en pes olanı. Terim aynı alandaki erkek
sesleri içinde kullanıldığı gibi, fransızcada “viyola” karşılığı olarak ta
kullanılır. Alto anahtarı portenin üçüncü çizgisine konan “do” anahtarıdır.
AMABİLE (İtal.): Sevimli, okşayıcı.
ANDANTE (İtal.): “Yörük” anlamına gelir. Orta yavaşlıkta tempo.
ANDANTİNO (İtal.) “andante”den daha hızlı.
ANİMATO (İtal.): Canlı.
APASSIONATA (İtal.): Tutkulu bir duyguyla.
ARİETTA (İtal.): Kısa ve küçük arya.
ARMONİ (Fran. Harmonie) Akorların kuruluşu, türleri, çevrilmesi, bağlanması,
yürüyüşü ve melodi ilintileriyle uğraşan bilgi kolu.
ARPEGGİONE: Gitar ve viyolonsel arasında, yaylı ve telli bir çalgı. 1823 yılında
Viyana’da G. Staufer yapmıştır. Schubert bu çalgı için aynı adla bilinen
sonatını yazmıştır.
ARPEJ (Fran. Arpege / İtal. Arpegio): İtalyanca “arpeggiare” kelimesinden , arp
çalmak anlamına. Süslemelerin notalanışında, bir akorun yanıbaşına konan dikey
ve kıvrımlı çizgi, akor seslerinin birlikte değil de, birbiri arkasından
çalınması gerekeceğini gösterir.
ARYA (İtal. “Aria” / Fransızca ve İngilizce’de “Air”): Bir tür şarkı. İnsan sesi
için beste. Operalarda genellikle başvurulan biçim. “Aria da capo” birinci
bölümü ikinciden sonra yeniden söylemek arya biçimi. “Aria concertante – konser
aryası”, “Aria d’abilit – şarkıcının teknik gösterisine uygun arya”, “Aria di
chiesa – kilise aryası”.
ASSAİ (İtal.): Çok. (allegro assai: Çok hızlı. Largo assai: Çok yavaş gibi).
A TEMPO (İtal.): İcrada tempo değişmesinden sonra, yeniden önceki tempoya dönüş.
A TONALİTE (Fran.): Tonalite dışı. Majör, minör, yada başka modal dizilerle
ilgisizliği anlatan terim. Bu türlü müziğin başlıca siması sonradan tonalite
dışı yazıyı kurallaştıran, Avusturyalı besteci Arnold Schönberg’dir.
B
BALALAYKA: Rus halkının ulusal çalgılarından. Üçgen biçimli, uzun boyunlu ve üç
telli.
BALLAD (Fran. “ballade” / İtal. “balata”): 12. yy.’da Güney İtalya halkının
söylediği kısa dans şarkısı. Daha sonra, ballad, dans ile bağlılığını kaybetmiş,
romantik yüzyılda Chopin, Liszt, Brahms gibi besteciler piyano için ballad’lar
yazmışlardır. Bugün bu terim özellikle halk müziğinde, aşk şarkıları için
kullanılır.
BAGATELLE (Fran.): Kelime anlamı “boş, önemsiz”. Hafif, kısa piyano parçası
anlamına gelir. Başka çalgılar içinde “bagatelle” yazmış besteciler vardır.
BANÇO (banjo): Çoğunlukla Amerikan gezginci halk şarkıcılarının kullandığı beş,
yada daha çok telli çalgı. İlk caz orkestralarında gitar yerine kullanılırdı.
BANDO (İtal.): Nefes ve vurmalı çalgılardan kurulan, çoğunlukla törenlerde
kullanılan çalgı topluluğu. Bandolar, genel olarak askeri marş çalarlar. Bugün
ya bu türlü topluluklar için doğrudan doğruya yazılmış, yada düzenlenmiş,
senfonik müzik çalan bandolar vardır.
BARCAROLLE (Fran.) Sandal şarkısı. Genellikle Venedik gondolcularının
söyledikleri hafif ve durgun parça.
BARİTON: Orta kalınlıkta erkek sesi.
BAROK (Fran.,İng.”Baroque”): Müzik alanında Barok çağı 1550 yıllarında başlamış,
1600’den sonra yayılmış, çağın öbür sanatlarındaki renk ve süsleme gösterişi,
İtalyan madrigalinin kromatik armonisinde, Venedikli bestecilerin birden çok
koro için yazdıkları yapıtlarda belirmiştir. Barok eğilimlerine uygun müzik
yazmış besteciler arasında Gabrieli’ler, Schütz, Buxtehude, bir sınıra kadar
Bach, Haendel, Rameau ve Lully gösterilebilir.
BAS, BASSO: En kalın erkek sesi.
BASSO CONTİNUO: Sürekli bas. 16. yy. sonlarında klavsenci veya orgçuların çok
ses müziğine eşlik etmelerini kolaylaştırmak amacıyla geliştirilmiş kural.
BEL CANTO (İtal.) Güzel şarkı, güzel söyleyiş anlamına gelir. İtalyan operasının
ses gösterisine ve hançere cambazlığına dayanan söyleme üslubu.
BEMOL: Bir notayı yarım aralık pesleştiren işaret.
BERCEUSE (Fran.): Ninni.
BİS (Fran.): Konserde halkın icracıdan ek parça çalmasını istemek için
kullandığı kelime. Yerine “ encore” kelimesi de kullanılır “yine” anlamına
gelir. Notada “bis” yazısı, bir bölümün bir kere daha çalınacağını gösterir.
BOLERO: Bir çeşit İspanyol dansı. Üç vuruşludur, kastanyet eşliğinde oynanır. Bu
dansa sanat müziğinde de rastlanmaktadır. En ünlü Bolero, Ravel’in yazdığı aynı
adlı orkestra yapıtıdır.
BOURREE (Fran.): Fransa’nın Auvergne bölgesinden doğma şen bir dans. Dört
zamanlıdır. Barok süitlerinde kullanılmıştır.
BUFFO (İtal.): Güldürücü. Operalarda güldürücü rollere çıkan şarkıcı.
BURLESCA (İtal.): Güldürücü alaycı karakterli bestelere verilen ad. Bach’ın “la
minör” klavsen partitasında bu adın ilk kullanılışından birine rastlanılır.
C
CACOPHONİE (Fran.): Kakışma. Geleneksel armoni kurallarına göre uyumsuz sayılan
nota bileşimi.
CADENZA (İtal.): (kadans. Fran: Cadence. Alm: Kadenz) Latince “düşmek” anlamına
gelen “cadere” sözcüğünden. (1) Melodi ve armonide, bir dinlenme noktasına
varış. (2) Yorumda, düşüş noktasına, parçanın ana tonalitesine varırken çalınan
yada söylenen süslü, gösterişli geçit; genellikle konçertolarda rastlanır.
CAMERA (İtal.): “Oda” anlamına gelir. “sonata da camera”, yada “concerto da
camera”, dindışı niteliği olan çalgı müziklerini anlatmak için kullanılan
terimlerdir. “sonata da camera”, dürlü dansların art arda dizilmesi bakımından
süite benzer.
CANTABİLE (İtal.): Şarkı söyler gibi.
CANTO (İtal.): Şarkı.
CANZONE (İtal.): (1) Halk şarkısı. (2) Çok sesli şarkı. (3) Yazı bakımından
madrigali andıran; iki yada üç sesli çalgı müziği parçası. Canzonetta: Kısa “
Canzone”.
CAPELLA (İtal.): Bir müzik parçasını seslendiren türlü çalgılardan kurulu
topluluk.
CAPRİCCİO (İtal.): Başlangıçta fuga yazısına dayanan bir türlü çalgı müziğini
tanıtması bakımından “ricercar” ve “fantasia” ile aynı anlama gelirdi. Bugün
beklenmedik etkiler taşıyan “kaprisli” besteler için kullanılmaktadır.
CAVATİNA (İtal.): Daha arık, daha gösterişsiz bir arya türü.
CELESTA: Mekanizması piyanoyu andıran klavyeli küçük çalgı. Alanı orta”da” dan
yukarı dört oktavdır.
CHACONNE (Fran. İtalyancası Ciacona): İspanyol kaynaklı olduğu sanılan bir dans.
Aslında 4/4 ölçüdedir. Sanat müziğinde kullanılışı, pes alanda tekrarlanan ¾
ölçüdeki motif üzerine çeşitlemelere dayanır. Passacaglia’ya benzer.
CODA (İtal.): “kuyruk” anlamındadır. Bir bestenin sonuna konan bitiş bölümü.
COURANTE (Fran. İtalyancası Corrente): 16. yy.’da ortaya çıkmış, hızlı tempoda,
üçlü zaman ölçüsünde Fransız dansı.
CREDO (İtal.): Dua.
CRESCENDO: Sesi gitgide yükselterek.
ÇALGILAMA (fran. İngilizcesi: Instrumentation): Çalgıların tını nitelikleri, ses
sınırları, birbirleriyle birleştiklerinde, ne türlü sonuçların ortaya
çıkabileceği konusundaki bilgilerin tümü.
ÇEŞİTLEME (Fran. Variation): Bir temanın, bir konunun, bir düşünün
değişikliklerle tekrarlanması. Değişim, ritm, armoni ve melodide, çoğu kere
konunun her bir tekrarında bunlardan yalnız birinde yapılır.
D
DECRESCENDO (İtal.): Gitgide hafifleyerek ve ses yoğunluğunu düşürerek.
DİAPASON (Diyapazon): Yunanca’da sekizinci aralık anlamına gelir. Fransızca’da,
ses uyulmamasında kullanılan ve “LA” sesini veren aracın adı.
DİSSONANCE (Fran.) Bak.CACOPHONİE…
DİVİRTİMENTO (İtal. Fransızca divertissement: (1) Operada danslar bölümü. (2)
Çalgı müziğinde, danslar dizisi. 18. yy.’da süit’den çıkma bir biçim.
DİYEZ (Fran.Diése, İng.Sharp, Alm.Kreuz) Bir notayı yarım aralık tizleştiren
işaret.
DOLCE (İtal.): Tatlı ve yumuşak.
DOLENDO (İtal.): Üzüntülü.
DÖNEMSEL BİÇİM (fran. Forme cyclique): Sonat biçiminde yazılmış yapıtlarda, ilk
bölümde sunulan konuların, sonraki bölümlerde de kullanılması. Örnek: César
Franck’ın “re minör” senfonisi.
DRAMMA DER MUSİCA (İtal.): müzikli oyun. Opera.
DUET, DUO: İki ses için müzik.
DÜZENLEME (Fran. Arrangement, Transcription): Bir ortam için yazılmış bir yapıtı
bir başka ortama aktarmak. Örnek: Schubert’in şarkılarını Liszt’in piyano için
düzenlemesi… Bach’ın org yapıtlarını, Stoskovski’nin orkestra için düzenlemesi.
E
ENSEMBLE (Fran.) Beraberlik, topluluk.
EŞLİK (Fran. Accompagnement): İnsan sesi yada tek çalgı için yazılmış
yapıtlarda, başlıca ses yada seslere yardımcı durumda olan çalgı bölümü.
ETUDE (Fran.): Çalışma yada terim parçası. Bu amaçla yazılmış pek çok parça,
anlatımla ilgili bağımsızlıkları yönünden, başlı başına birer sanat yapıtı
değeri taşımaktadır. Örnek: Chopin veya Debussy’nin piyano “étude”leri.
F
FALSETTO (İtal.): Erkek seslerinin normal alan dışında tiz, kadın sesine benzer
sesler çıkarmak amacıyla başvurdukları yöntem.
FANDANGO (İsp.): üç zamanlı, canlı, gitar ve kastanyet eşliğiyle oynanan
İspanyol dansı.
FANFAR (Fran. Fanfare): Maden çalgıların çaldığı, genellikle şenliklerde ve
törenlerde ilgi çekmek için kullanılan müzik.
FANTAİSİE (Fran. İtalyanca:fantasia. Almaca:Phantasiestück. İngilizce:Fancy):
Bağımsız biçimli parça. Başlangıçtaki anlamına göre, bölüm benzetmelerinin
“imitation” ların önce metot kurallarına uygun olarak, sonraları kontrapunta
yazısında daha büyük özgürlükle yapıldığı parçalar. 18. yy’a kadar yazılmış
“fantasie”ler, Bach’da en kesin ilkelerini bulan fuga yazısını hazırlanmıştır.
FRANDOLE (Fran.): Fransız halk dansı. Jig’e benzer.
FİNALE (İtal.): Konçerto, senfoni, opera gibi uzun, yada çok bölümlü bir
bestenin son bölümü.
FOLİA: Eski Portekiz dansı.
FORLANA: Jig’e benzer İtalyan dansı.
FORTE (İtal.): Güçlü.
FUGA (Lat. Fransızca: Fugue): Kontrapunta yazısı biçimlerinden biri. Tema (yada,
başka bir deyişle konu) bir seste sunulur ve sonra öbür seste birbiri ardından
benzetiş yoluyla konuyu izler. “Fuga” sözcüğü Latince’de “kaçmak” anlamına
gelir. Nitekim Fuga’da seslerin birbiri ardına sıralanması kovalamayı
andırmaktadır.
FENEBRE (İtal.): Yaslı. Marcia funebre: Cenaze Marşı.
FUOCO, CON (İtal.): Ateşli.
FURİANT: Çabuk tempoda bir Bohemya dansı.
FURİOSO (İtal.): Öfkeli.
G
GAVOTTE (Fran.): Fransa’da 18.yy.’dan sonra yaygınlaşan oynak bir dans türü.
GİOCOSO (İtal.): Sevinçli, şen.
GİUSTO (İtal.): Tam. Doğru. Allegro guisto: Aşırılığa kaçmayan, kesin vuruşlu
hızlı tempo.
GLİSSANDO (İtal.): Kaydırma, piyanoda parmağı tuşların üstünden hızla geçirme.
Yaylı çalgılarda telin üstünde kaydırma.
GLOCKENSPİEL: Büyüklerine göre, tınıları belirli çelik parçacıklara tokmakla
vurularak çalınan, ses boyutları beş oktava dek ulaşan çalgı.
GRANDİOSO (İtal.): Büyük, ihtişamlı.
GRAVE (İtal.): Çok yavaş tempo.
GRAZİOSO (İtal.): Sevimli yada ince duygulu.
H
HABANERA (isp.): İspanya’da yaygın Küba kaynaklı dans. Küba’ya Afrika’dan
gelmiştir. İki vuruşludur. Ritm özelliği, birinci vuruşun noktalı oluşudur.
HARMONİCA: Ağız mızıkası. Ağız orgu. Sesi, üflenince titreyen maden kamışlarla
çıkar.
HARMONİUM: Kamışlı org. 1810 yılında Fransız Grélé bulmuş. 1842 yılında Fransız
Deboin geliştirmiştir. Piyanoya benzer. Kullanışlı ve sesi orgu andırır.
IMPROMTU (Fran.): Doğaçtan yorum anlamına gelmekle birlikte 19. yy’da gelişmiş
şarkı (Lied) biçiminde yazılmış parçalar için kullanılmıştır.
IMPROVISATION (Fran.): Doğaçtan yorum yada söyleyiş. Müziği hazırlıksız olarak
içe doğduğu gibi, hem yaratma hemde yorumlama sanatı.
INTERLUDE (Fran.): Bir yapıtın ana bölümleri arasında yorumlanan ğparça.
INTERMEZZO (İtal.): (1) Başlangıçtaki anlamına göre, bir oyunun perdeleri
arasında dekor değişmesine ve oyuncuların hazırlanmasına fırsat vermek için
sunulan müzikli kısa oyun. Intermezzo’lar sonraları opera perdeleri arasında da
oynanmıştır. (2) Operalarda ara müziği
J
JİG: İngiliz kaynaklı, hızlı dans.
JOTA (isp.): Bir çift dansçının oynadığı, hızlı tempoda kastanyet eşlikli
İspanyol dansı.
K
KAMMERMUSİK (Alm.): Oda müziği.
KANON (Fran. Canon) Çok ses yazısı türlerinden. Ses girişleri, dizinin türlü
katlarında tekrarlama yoluyla birbirini izler.
KANTAT (İtal. Cantata): Başlangıçtaki anlamına göre söylemek, “teganni” edilmek
için yazılmış parça. Bugünkü anlamına göre, operada olduğu gibi, metni bir olayı
bir konuyu anlatan, fakat sahnede oynamak için hazırlanmamış, bir yada birkaç
solo şarkıcı ve orkestra (ve bazı kere de koro) için yazılmış yapıt.
KAPELLEMEİSTER (Alm.): (1) Orkestra yöneticisi. (2) Kilise müziği yöneticisi.
KASSATİON (Alm.): 18. yy’da süitin türlerinden.
KASTANYET: İspanya ve Güney İtalya’da halk müziğinden yayılan kestaneye
benzeyen, birbirine bağlı iki tahta parçası. Bolero, fondago ve tarello gibi
halk danslarında süsleyici bir ritm unsuru olarak çalınır.
KOLORATURA (İtal.): Çalgılarda ver insan sesinde süslü geçitler. Terim
genellikle, bu türlü geçitleri ustalıkla söyleyebilen lirik sopranolar için
kullanılır.
KONÇERTO (İtal.): Genellikle tek, bazen de birden çok çalgı için, orkestra
eşliğiyle yazılmış beste. Concerto grosso: Küçük bir çalgı grubunun (concertino),
orkestranın geri kalan çalgılarıyla (ripieno) karşıt durumda olduğu yapıt.
KONSERVATUVAR (Fran.): Müzik öğrenimi için kurulmuş büyük okullar. İlk
konservatuvar Napoli’deki San Maria di Loreto’dur.
KONTRALTO (İtal.): En pes kadın sesi.
KONTRAPUNTA (İtal.): Birden çok sesi birleştirme kurallarının tümü. Armoniyle
yakından ilgilidir.
KONZERTMEİSTER (Alm.): Senfoni yada opera orkestrasında baş kemancı. Yalnız
kemanlardan ve öbür yaylı çalgılardan değil, yöneticiden sonra bütün orkestranın
çalışma beraberliğinden sorumlu kişi.
KUARTET (Fran.): Dört çalgı yada dört ses için müzik. Dört çalgılık, yada dört
seslik topluluk. En yaygın dörtlü çalgılaması, iki keman viyola ve viyolonselden
kurulan topluluktur ve bu ortam için sayısız yapıy verilmiştir.
KUİNTET, KENTET (Fran.): Beş çalgı, yada beş ses için müzik. Beş çalgılık yada
beş seslik topluluk.
L
LAENDLER: Kaynağı Avusturya olan ¾ ölçülü dans. Valsin doğumuna yol açmış viyana
klasikleri bu dansı bazı yapıtlarında kullanmışlardır.
LARGAMENTE, LARGO (İtal.): Geniş anlamında. Çok yavaş tempo.
LARGHETTO (İtal.): “Largo”dan az daha hızlı.
LEGGİERO (İtal.): Hafif.
LEİTMOTİV (Alm.): Kişilerin yada olayların tanıtılması için kullanılan, melodik,
ritmik yada armonik kimliği olan cümle bölümleri. Genellikle operada kullanılır.
Wagner’in operalarında “Leitmotiv”lerin özel bir önemi vardır.
LENTO (İtal.): Yavaş.
LİBRETTO (İtal.): “Küçük kitap” anlamına gelir. Opera metni, opera oyunu.
LOURE (Fran.): 18. yy. süitlerinde rastlanan bir tür halk dansı.
M
MAESTOSO (İtal.): Görkemli.
MALAGUENA: Malaga kaynaklı, Endülüs’te yayılmış İspanyol halk dansı.
MEİSTERSİNGER (Alm.): 14. 15. ve 16. yy’larda Almanya’da birlikler ve loncalar
kurmuş ozan ve şarkıcılara verilen ad.
MELODİ: Ritm öğesinden yararlanarak, bir biçim için art arda çizilmiş notalar.
MELODRAM: Müzikle birlikte, melodisiz olarak, düz okuma durumda söylenen dram.
Müzik eşliğiyle bir anlatıcı için hazırlanmış yapıtların türüne verilen ad.
MENUETTO (İtal.): 17. yy’da ortaya çıkmış. Fransa kaynaklı, üç zamanlı saray
dansı. Adı “küçük” anlamına gelen menu sözcüğünden türemiştir. Ufak adımlarla
oynanması bu adı gerektirmiştir.müziği önce süitlerde yer almış, sonra sonat
biçiminin bölümlerinden biri olmuş, yerini scherzo’ya bırakıncaya kadar
kullanılmıştır.
METRONOM: Müzikte zaman ölçen, bir parçanın tempo hızını belirten araç.
Prensibini 1596’da Paris’te Etienne Loulie bulmuş, 1816’da Johann Nepomuk
Maelzel ilk metronom fabrikasını kurmuştur.
MİSSA (Fran.): Katolik kilisesi tören müziği. Başlıca bölümleri “Kyrie”, “Gloria”,
“Sanctus” ve “Benedictus”, “Agnus Dei”. Her bir parçanın iç biçimini sözler
düzenler. “Missa” büyük biçim olarak süiti andırır.
MODULATİON (Fran.): Bir tonaliteden öbürüne geçme. Modülasyon.
MONODRAM: Tek şarkıcı için opera.
MOTİF: Bir yapıtın kuruluşunun ana öğelerinden biri olarak kullanılan ve bir
müzik fikrinin kaynağı olan parça.
N
NOCTURNE, NOTTURNO (fran, İtal.): “Gece Müziği” anlamında kullanılır. İlk terim
olarak durgun, düşünceli, ve duygulu piyano parçalarını anlatmak için John Field
tarafından kullanılmıştır. Bu türde en olumlu, en ünlü parçaları Chopin
yazmıştır.
NONET: Dokuz çalgı için yapıt. Dokuz çalgıdan kurulmuş topluluk.
NOTA: Müzik yazısı. Sesleri gösteren işaretler.
OOKTAV (İng.) Sekiz sesli aralık.
OKTET (Fran.): Sekiz çalgılı topluluk. Sekiz çalgı yada sekiz üyeli topluluk
için yazılmış yapıt.
ONİKİ NOTA MÜZİĞİ: Yarım ses aralıklı kromatik dizideki oniki notanın besteci
tarafından bağımsızca seçilip sıralanışı ile ortaya çıkan diziye dayanan müzik.
Oniki nota dizisi prensibini bir tonal düzen yerine, yeni bir düzen kurma
amacıyla Avusturyalı besteci Arnold Schoenberg hazırlamıştır.
OPUS (Lat.): “Yapıt” anlamında kullanılır. Bazı besteciler yapıtlarının
bestelenmiş yada yayınlanmış sırasını belirtmek için Op. Kısaltmasını ve yapıtın
sıra numarasını kullanırlar.
P
PARTİSYON (Fran.): Çalgı yada ses bölümlerinin birlikte okunmasını sağlamak
amacıyla birbiri üstüne sıralanış notası.
PARTİTA (İtal.): 17. yy’da art arda çalınan dans parçaları dizisi. Bach, terimi
iki anlamda kullanmıştır. (1) süit karşılığı, (2) org “chorale”leri üzerine
çeşitlemeler.
PASSACAGLİA (İtal.) : İspanyolca “sokak şarkısı” anlamına gelen “passagallo”
sözcüğünden 17. ve 18. yy. süitlerinde rastlanan, orta yavaşlıkta, üç zamanlı,
tekrarlanan figüre (ostinato’ya) dayanan dans biçimi.
PASSION: İsa’nın haçlanması ile ilintili kutsal metin üzerine koro, solo
şarkılar ve çalgı eşliği için bestelenen bir tür oratoryo. Ortaçağ’da “mystére”
ve “devozione”lerden türemiştir.
PASTORAL: (1) Konusu genellikle efsanelere dayanan müzikli oyun. Operanın
öncüsüdür. Renaissance İtalya’sında ortaya çıkmış, sonra özellikle Fransa’da
gelişmiştir. (2) “Çobansı” nitelikte çalgı müziği yada şarkı. “Musette” ve
“Siciliana” pastoral biçimlerdir.
PİANO, PİANİSSİMO (İtal.): Hafif, yumuşak çok hafif, çok yumuşak.
PİCCOLO (İtal.): Küçük flüt. Ses alanı normal flüte kıyasla bir oktav yukarıdan
başlar.
PİU (İtal.): Çok.
PİZZİCATO (İtal.): Yaylı çalgılarda bir geçidin yayla değil, tellerin parmakla
veya tırnakla çekilerek çalınacağını belirten terim.
POLACCA (İtal.): İtalyan tarzında yazılmış olmakla beraber dansın ritmik
özelliklerine bağlı bir tür “polonaise”.
POLİTONALİTE (Fran.): Birden çok ve birbirinden ayrı tonalitelerin bir arada
kullanılması.
POLKA: Bohemya kaynaklı, hızlı tempolu dans.
POLONAİSE (Fran.): Polonya halk dansı. Orta yavaşlıktadır.
PRESTO (İtal.): Çabuk.
PRESTİSSİMO (İtal.): Çok çabuk.
PRIMADONNA (İtal.): “Birinci Kadın” anlamına gelir. Operalarda baş kadın
şarkıcı.
Q
QUATRE NOTES CONTRE UNE: Bire karşı dört nota kullanarak yapılan iki partili
kontrpuan.
QUİETO: Sakin anlamında kullanılır.
QUİNTON: 18. yy.’a ait eski bir Fransız kemanı.
QUODİLBET: (istendiği gibi, dermece) 16. ve 17. yy.’larda polifonik vokal bir
eserin farklı eserlerindeki birkaç popüler melodi ve metnin komik bileşimi bu
kelimeyle adlandırılırdı. Bach’ın Goldberg Variationların sonuncusu bir
quodilbet idi.
R
RALLENTANDO (İtal.): Yavaşlayarak.
RAPSODİ: Belirli bir kalıp ve biçime bağlı olmayan genellikle halk temalarına
dayanan çalgı müziği.
RECİTATİVO (İtal.): Bir operanın oratoryonun yada kantatın “teganni” edilmeyip,
söylenen, bir türlü konuşmayla sunulan bölümleri.
RESİTAL: Bir konserde tek şarkıcı yada çalgıcının eşliksiz olarak bir veya
birkaç yapıtı sunması.
RİSOLUTO: Güçlü, kararlı.
RİTM: Zaman içinde varolan müziğin yine zaman içinde belirtilmesi. Ritm müziğin
üç ana öğesinden biridir. Öbür ikisi melodi ve armoni. Melodisiz ve armonisiz
müzik olabilir ama ritimsiz bir müzik düşünülemez.
ROMANCE: Besteciyi kesin bir kalıp biçimine uymak zorunda bırakmayan, genellikle
duygusal parçalara verilen ad.
RUBATO: İcrada geçici olarak kesin bir tempodan ayrılman ve nota sürelerini bir
cümlenin anlamını açıklamak, yaymak amacıyla değiştirmek.
SSALTARELLO: Hızlı tempoda eski İspanyol- İtalyan dansı. Lavta süitşerinde
pavan’dan sonra yer alır.
SCHERZO: “Şaka” anlamına gelir.sonat biçiminde Beethoven’den bu yana
“menuetto”nun yerini almış olan bölüm. Tekrarlanan kesin çizgili bir ritmik
figüre dayanır. Menuetto’da olduğu gibi karşıt nitelikte bir yavaş bölümü (üçlü
bölümü) vardır.
SERENAD: Akşam müziği. Akşam yahut gece vakti, açık havada genellikle bir
kadının penceresi altında söylenir, çalınır türde parçalar…
SONAT: Başlangıçtaki anlamıyla “çalınmak, tınlatılmak” için parça anlamında… Üç
yada dört bölümden kurulmuş yapıtın bütünü..
SONATİN: Küçük ve kısa sonat.
SOPRANO: En tiz kadın veya çocuk sesi.
SUBRET: Operalarda ve operetlerde genellikle hizmetçi kız rolüne çıkan hafif
sopranolar sınıfına verilen ad.
STACCATO: Notalarda belirtilen sesleri birbirine bağlamadan teker teker ayrı
ayrı yorumlama.
STRETTO: (1) Fuga yazısında, ana konu ile karşılığın üst üste geldiği ve
seslerin birbirini daha yakından izlediği bölüm. (2) Parçanın sonunda tempo
hızlanması (genellikle İtalyan operasında).
SÜİT: 16. yy.da bir yandan halk arasında, öte yandan saraylarda gelişmeye ve
yaygınlaşmaya başlayan dans parçaları demeti. Sanat müziği sınırları içinde yer
edinmiş, 17. ve 18. yy.lar boyunca başlıca çalgı müziği ortamı ve sonat
biçiminin öncüsü olmuştur. Allemande, Courante, Gavotte, Rigaudon, Loure,
Passepied, Chaconne süitlerde rastlanan başlıca danslardır.
SÜRDİN: Bir yaylı çalgıyı, yada maden nefes çalgısını sağırlaştırıcı parça veya
tıkaç.
T
TANGO: Ritmi Habanera’ya benzeyen (noktalı ritm) fakat daha çabuk tempoda dans.
İspanyol-Amerikan kaynaklıdır. Meksika’dan çıktığı sanılır. Arjantin’de çok
yaygındır.
TARANTELLA: Çok hızlı ve canlı tempoda Napoli dansı.
TEMA: Bir bestede başlıca müzikal fikir yada konu. İlk çok ses yazısında,
üzerine kontrapuntanın kurulduğu “cantus firmus”.
TEMPO: Müzikte sesin süresi üzerine kurulmuş, ses hareketlerinin süre ve
hızlarını ölçmeye yarayan sistemlerin temeli.
TENOR: En tiz erkek sesi.
TOCCATO: Sözcük anlamı “dokunmak için” parça. Klavye müziğinde (org, klavsen)
verilen ilk adlarından biri. Kuzeyli orgçular ve Bach fuga yazısında
“toccata”larda geniş yer vermişlerdir.
TONALİTE: Bir bestede yada bir beste bölümünde bütün nota ve akorların, bir
“çıkış noktası” durumundaki notayla ilgilerini düzenleyen sistemlerin bütünü.
Tonalite, kendi başına, müzik yaratıcılığında bir amaç değil, fakat araçlardan
yalnız biridir.
TRANQUİLLO: Sakin, rahat.
TREMOLO: Bir nota yada bir akorun çok hızlı olarak tekrarı.
TRİL: Bir notanın bir üstteki notayla çok hızlı olarak sıralanması.
TRİO: Üç ses yada çalgı için yazılmış beste. Böyle bir besteyi çalan topluluk.
TROPPO: Çok… Non troppo: Çok değil… Allegro non troppo: Çok hızlı değil…
TROUBADOUR: 11. ve 14. yy.lar arasında Fransa’nın güneyindeki gezginci ozanlara
verilen ad. Kuzeydekilere “trouvére” denir.
TUTTİ: Bütün, tüm, hep birlikte anlamlarına gelir. Konçertolarda ve koro
seslerinde solo sesin yanında bulunan çalgı ve seslerin bütününe verilen ad.
U
UVERTÜR: Müzikli sahne yapıtlarının, süit ve senfonilerin başındaki açılış,
giriş müziği. İtalya’da Alessandro Scarlatti, Fransa’da da Jean-Baptiste Lully
uvertürü üç bölümlü olarak kesinleştirmişler, böylece klasik senfoni biçiminin
temelini atmışlardır.
UMORİSTİCO: Şakacı, esprili.
UNA CORDA: Tek tel. Piyanoda özel bir pedala basılarak çekiçlerin üç yerine bir
tele vurmasını sağlayarak özel bir ses rengi elde edilmesi. Normale dönüş “tre
corde” komutuyla belirtilir.
UNCA: Çengel. Notaların değerini gösteren çengel.
UNGHERESE, HONGROİSE: Macar tarzında.
UNİSONO, UNİSSON: Tek sesli, aynı seste.
UNİTONAL: Tek tonlu.
UNNO, NATİONALE: Ulusal.
UOMO: Erkek adam. Başroldeki erkek şarkıcı.
ÜÇGEN (Fran., İng. Triangle): Titreşimi sağlamak amacıyla üçgen biçiminde
bükülmüş maden çubuktan yapılma, belirli bir nota yüksekliği vermeyen vurma
çalgısı.
V
VİBRAFON: Maden çubukların üstüne tokmakla vurularak çalınan, her bir çubuğun
altında bulunan borunun içindeki havanın, elektronik araçla titreştirilmesiyle
elde edilen tınıya sahip çalgı.
VİBRATO: Titreme, insan sesinde olsun, türlü çalgılarda olsun, bir notanın
yüksekliğini aşağı ve yukarı doğru sık yada geniş aralıklı sallandırılmayla elde
edilir.
VİRGİNAL: Diz üstüne yerleştirilip çalınan küçük klavsen.
VİRTUOZ: Yorumunda teknik ustalığın üstün katına erişmiş kişiler için kullanılan
terim.
VİVACE: Canlı.
VOCE: Ses. (Mezza Voce: Yarım ses), (Sotto Voce: hafif ses)
VORSPİEL: Müzikli oyunlarda yapıtın başlamasından önce çalınan orkestra parçası.
X
XYLOPHONE: Ksilofon. Farklı uzunlukta tahta plaketlerden oluşan vurmalı çalgı.
Y
YORUM: Bir müzik yapıtını icra eden şarkıcı, enstrümanist yada yöneticinin, o
yapıtı bestecinin düşünce ve duygularına uygun olarak sunma amacıyla uyguladığı
duygusal davranışın ve bilimsel inceleme sonuçlarının tümü.
Z
ZARZUELA: Bir tür İspanyol opereti.
ZELO, ZELOSO: Acele , aceleyle.
ZİGANKA, ZİGEUNER, ZİNGARA, ALLA ZİNGARA: Çingene, çingene müziği, çingene
tarzında, Çigan.
ZOPPA: Aksak.
ZWİSCHENSPİEL (Alm.): Müzikli oyunlarda perde arasında çalınan orkestra parçası