ÖĞRETMENLER İÇİN

» Karne Görüşleri

» Konuşma Metinleri

» Ders Kesim Raporları

» Proje Konuları

» Performans Görevi Konuları

» Dilbilgisi Konuları

» Matematiği Sevdirmenin Yolları

» Okuma Alışkanlığı Kazandırma

» Eğitici Oyunlar

REHBERLİK ETKİNLİKLERİ

» 1.Sınıf Rehberlik Etkinlikleri

» 2.Sınıf Rehberlik Etkinlikleri

» 3.Sınıf Rehberlik Etkinlikleri

» 4.Sınıf Rehberlik Etkinlikleri

» 5.Sınıf Rehberlik Etkinlikleri

» 6.Sınıf Rehberlik Etkinlikleri

» 7.Sınıf Rehberlik Etkinlikleri

» 8.Sınıf Rehberlik Etkinlikleri

BİLİM VE TEKNOLOJİ

» Türk Bilim İnsanları

» Bilim İnsanları ve Çalışmaları

» Bilim İnsanları ve Buluşları

» İcatlar ve Buluşlar Tarihi

» Buluşlar ve Hikayeleri

» Önemli İcatlar

» İcatlar ve Mucitleri

» Türk Mucitler ve İcatları

» Türklerin Yaptığı İcatlar

» 20.Yüzyılın İcatları

» Yüzyılın Buluşları

TÜRKÇE

» Türk Dilleri Ailesi

» Türkçenin Tarihi Gelişimi

» Şiir Bilgisi

» 100 Temel Eser Listesi

» Anlatım Biçimleri

» Kitap Özetleri

» Noktalama İşaretleri

» Yazım Kuralları

» Kompozisyonun Tanımı-Çeşitleri

» Kompozisyon Nasıl Yazılır

» Kompozisyon Konuları

» Kompozisyon Örnekleri

EDEBİYAT

» Edebiyat

» Pratik Edebiyat Bilgileri

» Türk Edebiyatının Dönemleri

» Türk Edebiyatında Roman

» Türk Romanı Kronolojisi

» Türk Edebiyatı Roman Özetleri

» Dünya Edebiyatı Roman Özetleri

DENEYLER

» Vücudumuzla İlgili Deneyler

» Bitkilerle İlgili Deneyler

» Biyoloji Deneyleri

» Diğer Deneyler

MÜZİK

» Müzik Nedir

» Müziğin Tarihçesi

» Genel Müzik Bilgisi

» Müzik Terimleri Sözlüğü

» Türk Müziği Çalgıları

» Türk Halk Müziği

» Türk Sanat Müziği

» Yurdumuzun Ünlü Müzisyenleri

EĞİTİCİ BİLGİ

Forum

=> Daha kayıt olmadın mı?



Forum - Küresel Isınmanın Nedenleri ve Etkileri

Burdasın:
Forum => COĞRAFYA => Küresel Isınmanın Nedenleri ve Etkileri

<-Geri

 1 

Devam->


elif86
(şimdiye kadar 117 posta)
08.01.2012 19:21 (UTC)[alıntı yap]
KÜRESEL ISINMA NEDiR KÜRESEL ISINMANIN SEBEPLER NELERDiR?
İnsanlar tarafından atmosfere salınan gazların sera etkisi yaratması sonucunda
dünya yüzeyinde sıcaklıgın artmasına küresel ısınma deniyor. Daha ayrıntılı açıklamak gerekirse
dünyanın yüzeyi günes ısınları tarafından ısıtılıyor.
Dünya bu ısınları tekrar atmosfere yansıtıyor ama bazı ısınlar su buharı, karbondioksit ve metan
gazının dünyanın üzerinde olusturdugu dogal bir örtü tarafından tutuluyor. Bu da yeryüzünün
yeterince sıcak kalmasını saglıyor. Ama son dönemlerde fosil yakıtların yakılması, ormansızlasma,
hızlı nüfus artısı ve toplumlardaki tüketim egiliminin artması gibi nedenlerle karbondioksit, metan
ve diazot monoksit gazların atmosferdeki yıgılması artıs gösterdi. Bilim adamlarına göre iste bu
artıs küresel ısınmaya neden oluyor. 1860’tan günümüze kadar tutulan kayıtlar, ortalama küresel
sıcaklıgın 0.5 ila 0.8 derece kadar artıgını gösteriyor.
Bilimadamları son 50 yıldaki sıcaklık artısının insan hayatı üzerinde fark edilebilir etkileri oldugu
görüsünde.
Üstelik artık geri dönüsü olmayan bir noktaya yaklasılıyor.
Hiçbir önlem alınmazsa bu yüzyıl sonunda küresel sıcaklıgın ortalama 2 derece artacagı tahmin
ediliyor.
2007’nin de dünya genelinde kayıtların tutulmaya baslandıgı son 150 yıllık dönem içinde en sıcak
yıl olabilecegi öngörüsü var.
Peki bu sıcaklık artısı yani küresel ısınma nelere yol açıyor, hayatımızı nasıl etkiliyor?
Dünya iklim sisteminde degisikliklere neden olan küresel ısınmanın etkileri en yüksek zirvelerden,
okyanus derinliklerine, ekvatordan kutuplara kadar dünyanın her yerinde hissediliyor.
Kutuplardaki buzullar eriyor, deniz suyu seviyesi yükseliyor ve kıyı kesimlerde toprak kayıpları
artıyor.Örnegin 1960’ların sonlarından bu yana Kuzey Yarıküre’de kar örtüsünde yüzde 10’luk bir
azalma oldu. 20’inci yüzyıl boyunca deniz seviyelerinde de 10-25 cm arasında bir artıs oldugu
saptandı.
Küresel ısınmaya baglı olarak dünyanın bazı bölgelerinde kasırgalar, seller ve taskınların siddeti ve
sıklıgı artarken bazı bölgelerde uzun süreli, siddetli kuraklıklar ve çöllesme etkili oluyor.
Kısın sıcaklıklar artıyor, ilk bahar erken geliyor, sonbahar gecikiyor, hayvanların göç dönemleri
degisiyor. Yani iklimler degisiyor.
ste bu degisikliklere dayanamayan bitki ve hayvan türleri de ya azalıyor ya da tamamen yok
oluyor.
Küresel ısınma insan saglıgını da dogrudan etkiliyor
Bilimadamları, iklim degisikliklerinin kalp, solunum yolu, bulasıcı, alerjik ve bazı diger hastalıkları
tetikleyebilecegi görüsünde.
Biz neler yapabiliriz ? sorusunun cevabı, Neler yapabiliriz ? baslıklı içerigimizde. Ayrıca Yapmamız
Gerekenler baslıgına da bakabilirsiniz.
Kaynak: kuresel-isinma.org
Küresel Isınmanın Nedenleri: Hava kosullarının uzun bir zaman kesiti içinde ortalama durumu iklim
olarak tanımlanır. Dünya son bir milyar yıl içinde yaklasık ikiyüzelli milyon yıl süren sıcak dönemler
ve bunların ardından gelen dört büyük soguk dönem geçirmistir. Dünya yaklasık elli milyon yıl önce
soguk bir döneme daha girmis, bu dönemde yüzbin yılda bir on bin yıl süreyle görülen sıcak
dönemlerin haricinde soguma egilimi göstermistir. Su an bu sıcak dönemlerden biri yasanmaktadır.
Dört bin yıl önce baslayan sıcaklık düsüsleri sonucunda Dünya'nın soguma egiliminin artması
beklenmekteydi fakat bu artıs son yüzelli yıldır gerçeklesmemistir.
Günes gibi dogal etkenlerle büyüyen bu artısın nedeni, özellikle son dönemlerde, büyük ölçüde
insan kaynaklı olan sera etkisiyle olusan küresel ısınmadır.
küresel ısınmanın sebepleri:
Dogal Nedenler :
Günesin Etkisi:
ESA bilim adamlarından Paal Brekke; iklim bilimcilerinin uzun süredir Günes beneklerinin
11 yıllık döngüsel hareketini ve Günes'in yüzyıllık süreçler içinde parlaklık degisimini
incelediklerini belirtmistir. Bunun sonucunda Günes'in manyetik alanı ve protonlar ile
elektronlar biçiminde ortaya çıkan günes rüzgarının, Günes sisteminde kozmik ısımalara karsı
bir kalkan görevinde oldugu açıklanmaktadır. Günes'in degisken aktivitesiyle zayıflayabilen
bu kalkan, kozmik ısımaları geçirmektedir. Kozmik ısımaların fazla olması bulutlanmayı
arttırmakta, Günes'ten gelen radyasyon oranını degistirerek küresel sıcaklık artısına neden
olmaktadır.
Günes'ten gelen ultraviyole ısınım aynı zamanda kimyasal reaksiyonların olustugu (ve
dolayısıyla atmosferin tamamını etkileyen) ozon tabakası üzerinde degisiklige yol açacaktır.
Dünya'nın Presizyon Hareketi:
1930 yılında Sırp bilim adamı Milutin MLANKOVÇ Dünya'nın Günes çevresindeki
yörüngesinin her doksanbes bin yılda biraz daha basıklastıgını göstermistir. Bunun dısında her
kırkbir bin yılda Dünya'nın ekseninde dogrusal bir kayma ve her yirmi üç bin yılda dairesel
bir sapma bulundugunu belirtmistir. Günümüz bilim adamlarının bir çogu Dünya'nın bu
hareketlerinden dolayı zaman zaman soguk dönemler yasadıgını ve bu soguk dönemler
içindeyse yüz bin yıllık periyotlarda on bin yıl süreyle sıcak dönemler geçirdigini
bildirmektedir. Bu da Dünya'nın dogal ısınmasının bir nedenini olusturmaktadır.
El Nino'nun Etkisi:
"Güney salınımı sıcak olayı" olararak tanımlanabilecek El Niño hareketi, 1990-1998
yıllarında tropikal dogu Pasifik Okyanusu'nda deniz yüzeyi sıcaklıklarının normalden 2-5º
daha yüksek olmasına neden olmustur. Özellikle 1997 ve 1998 yıllarındaki rekor düzeyde
yüzey sıcaklıklarının olusmasında, 1997-1998 kuvvetli El Niño olaylarının etkisinin önemli
oldugu kabul edilmektedir. 1998'deki çok kuvvetli El Niño bu yılın küresel rekor ısınmasına
katkıda bulunan ana etmen olarak degerlendirilebilir.
Yapay nedenler :
Fosil Yakıtlar:
Kömür, petrol ve dogalgaz dünyanın bugünkü enerji ihtiyacının yaklasık u'lik bölümünü
saglamaktadır. Yapılarında karbon ve hidrojen elementlerini bulunduran bu fosil yakıtlar, uzun
süreçler içerisinde olusmakta fakat çok çabuk tüketilmektedir. Dünyanın belirli bölgelerinde
toplanmıs bu yakıtların günümüz teknolojisiyle ¾'ünün yarısının çıkarılması imkansız; diger
yarısının ise çıkarılması teknik olarak çok pahalıdır. Bu da fosil yakıtları yenilenemeyen ve sınırlı
yakıtlar sınıfına sokmaktadır.
Sera gazları:
Sera Gazları Olusumu:
Günes'ten gelen ısınların bir bölümü ozon tabakası ve atmosferdeki gazlar tarafından sogurulur. Bir
kısmı litosferden, bir kısmı ise bulutlardan geriye yansır. Yeryüzüne ulasan ısınlar geriye dönerken
atmosferdeki su buharı ve diger gazlar tarafından tutularak Dünya'yı ısıtmakta oldugundan yüzey
ve troposfer, olması gerekenden daha sıcak olur. Bu olay, Günes ısınlarıyla ısınan ama içindeki ısıyı
dısarıya bırakmayan seraları andırır; bu nedenle de dogal sera etkisi olarak adlandırılır
sera etkisinin Önemi:
Sera etkisi dogal olarak olusmakta ve iklim üzerinde önemli rol oynamaktadır. Endüstri devrimi ile
birlikte, özellikle 2. Dünya Savası'ndan sonra, insan aktivitesi sera gazlarının miktarını her geçen yıl
arttırarak yüksek oranlara ulastırmıstır.
Bu etkinin yoklugunda Dünya'nın ortalama sıcaklıgının -18ºC olacagı belirtilmektedir. Ancak
yasamsal etkisi olan sera gazlarının miktarının normalin üzerine çıkması ve bu artısın sürmesi de
Dünya'nın iklimsel dengelerinin bozulmasına neden olmaktadır.
Bu dogal etkiyi arttıran karbondioksit, metan, su buharı, azotoksit ve kloroflorokarbonlar sera
gazları olarak adlandırılmaktadır. Ozon tabakasının incelmesi de baska bir etkendir.
Sera Gazları : Karbondioksit (CO2):
Dünya'nın ısınmasında önemli bir rolü olan CO2, Günes ısınlarının yeryüzüne ulasması sırasında bu
ısınlara karsı geçirgendir. Böylece yeryüzüne çarpıp yansıdıklarında onları sogurur.
CO2'in atmosferdeki kosantrasyonu 18. ve 19. yüzyıllarda 280-290 ppm arasında iken fosil
yakıtların kullanılması sonucunda günümüzde yaklasık 350 ppm'e kadar çıkmıstır. Yapılan ölçümlere
göre atmosferdeki CO2 miktarı 1958'den itibaren %9 artmıs ve günümüzdeki artıs miktarı yıllık 1
ppm olarak hesaplanmıstır.
Dünyada enerji kullanımı sürekli arttıgından, kullanılmakta olan teknoloji kısa dönemde degisse
bile, karbondioksit artısının durdurulması olası görülmemektedir.
Sera Gazları: Metan (CH4):
Oranı binlerce yıldan beri degismemis olan metan gazı, son birkaç yüzyılda iki katına çıkmıs ve
1950'den beri de her yıl %1 artmıstır. Yapılan son ölçümlerde ise metan seviyesinin 1,7 ppm'e
vardıgı görülmüstür. Bu degisiklik CO2 seviyesindeki artısa göre az olsa da, metanın CO2'den 21
kat daha kalıcı olması nedeniyle en az CO2 kadar dünyamızı etkilemektedir.
Amerika ve birçok batı ülkesinde çöplüklerin büyük yer kaplaması sorun yaratmaktadır. Organik
çöplerden pek çogu ayrısarak büyük miktarda metan salgılamakta, bu gaz da özellikle iyi
havalandırması olmayan ve kontrol altında tutulmayan eski çöplüklerde patlamalara ve içten
yanmalara neden olmaktadır. Daha da önemlisi atmosfere salınan metan oranı artmakta ve bunun
sonucu olarak da sera etkisi tehlikeli boyutlara varmaktadır.
Sera Gazları: Azotoksit ve Su Buharı:
Azot ve oksijen 250ºC sıcaklıkta kimyasal reaksiyona giren azotoksitleri meydana getirir. Azotoksit,
tarımsal ve endüstriyel etkinlikler ve katı atıklar ile fosil yakıtların yanması sırasında olusur.
Arabaların egzosundan da çıkmakta olan bu gaz, çevre kirlenmesine neden olmaktadır.
Sera etkisine yol açan gazlardan en önemlilerinden biri de su buharıdır. Fakat troposferdeki
yogunlugunda etkili olan insan kaynakları degil iklim sistemidir. Küresel ısınmayla artan su buharı
iklim degisimlerine yol açacaktır.
Sera Gazları: Kloroflorokarbonlar (CFCs):
CFC'ler klorin, flüorin, karbon ve çogunlukla da hidrojenin karısımından olusur. Bu gazların
çogunlugu 1950'lerin ürünü olup günümüzde buzdolaplarında, klimalarda, spreylerde, yangın
söndürücülerde ve plastik üretiminde kullanılmaktadır. Bilimadamları bu gazların ozonu yok ederek
önemli iklim ve hava degisikliklerine neden olduklarını kanıtlamıslardır. Bu gazlar; DDT, Dioksin,
Cıva, Kursun, Vinilklorid, PCB'ler, Kükürtdioksit, Sodyumnitrat ve Polimerler'dir.
Sera Gazları: Kloroflorokarbonlar (CFCs):
1- DDT: 1940-1950 yılları arasında dünya çapında tarım alanlarındaki böcekleri zehirlemek için
kullanılmıstır. Kimyasal adı 'diklorodifeniltrikloroetan'dır. Klorin içeren bu gazın insan dahil
diger canlılar için de öldürücü oldugu fark edildikten sonra üretimden kaldırılmıstır.
2- Dioksin: 100'ün üstünde çesidi vardır. Bitkilerin ve böceklerin tahribatı için kullanılır. Çogu çesidi
çok tehlikelidir; kansere ve daha birçok hastalıga neden olmaktadır.
3- Cıva: Cıvanın en önemli özelligi diger elementler gibi çözünmemesidir. 1950-1960 yılları
arasında etkisini önemli ölçüde göstermis, Japonya'da birkaç yüz balıkçının ölümüne neden
olmustur. Bir ara kozmetik ürünlerinde kullanılmıssa da daha sonra son derece zehirli oldugu
anlasılıp vazgeçilmistir.
4- Kursun: Günümüzde kalemlerin içinde grafit olarak kullanılmaktadır. Vücudun içine girdigi
takdirde çok zehirleyicidir; sinir sistemini çökertip beyne hasar verir.
5- Vinilklorid: PVC yani 'polyvinyl chloride' elde etmek için kullanılan bir gaz karısımıdır.
Solundugunda toksik etkilidir.
6- PCB'ler: PCB, ngilizce bir terim olan 'polychlorinated biphenyls' ten gelmektedir. Bu endüstriyel
kimyasal toksik ilk olarak 1929'da kullanılmaya baslanmıs ve 100'ün üstünde çesidi oldugu tespit
edilmistir. Bunlar büyük santrallerdeki elektrik transformatörlerinin yalıtımında, birçok elektrikli ev
aletlerinde aynı zamanda boya ve yapıstırıcıların esneklik kazanmasında kullanılmaktadır. Bunun
yanında kansere yol açtıgı bilinmektedir.
7- Sodyumnitrat: Füme edilmis balık, et ve diger bazı yiyecekleri korumak için kullanılan bir çesit
tuzdur. Vücuda girdiginde kansere yol açtıgı bilinmektedir.
8- Kükürtdioksit (SO2): Bu gaz sülfürün, yagın, çesitli dogal gazların ve kömürle petrol gibi fosil
yakıtların yanması sonucu açıga çıkar. Kükürtdioksit ve azotoksidin birbiriyle reaksiyonu sonucunda
asit yagmurlarını olusturan sülfürürik asit (H2SO4) olusur.
9- Polimerler: Dogal ve sentetik çesitleri bulunmaktadır. Dogal olanları protein ve nisasta içerirler.
Sentetik olanlarıysa plastik ürünlerinde ve el yapımı kumaslarda bulunup naylon, teflon, polyester,
spandeks, stirofoam gibi adlar alırlar.
Sera Gazları: Ozon:
Ozon tabakasının incelmesi "Küresel Isınma"yı dolaylı yoldan arttırmaktadır. USNAS'ın 1979'da
yayınladıgı raporda, ozon tabakasında %5 - arasında bir azalma oldugu gözlemlendigi öne
sürülmüstür.
Oysa bundan bir yıl önce Kasım 1978'de uzaya fırlatılan Nimbus-7 uydusundan alınan verilere göre
toplam atmosferik ozon seviyesi 1979-1991 yılları arasında orta enlemlerde %3-%5, yukarı
enlemlerde %6 ila %8 arasında azalmıstır (Gleason 1993). 1992 yılında Antartika'daki Ozon
seviyesi ise 1979'daki seviyenin P'sine inmistir. 1950 ve 60'lı yıllardaki ozon kalınlıgı da 1990'lı
yıllardan sonra 1/3'üne kadar inmistir. "The National Research Council"ın 1982 Mart raporuna göre
CFC salınımı bu sekilde devam ederse 21. yy'nin sonunda stratosferdeki ozon miktarı %5 ile
arasında bir degerde azalacaktır.
Sera Gazlarının Bilinen ve Olası Etkileri:
Dünyanın sıcaklıgı sanayi devriminden bu yana 0,45ºC artmıstır. Bunun esas nedeni fosil yakıtların
yanması sonucu açıga çıkan CO2 ve diger sera gazlarıdır. Artan nüfus ve büyüyen ekonominin
enerji gereksinimleri de fazlalasmaktadır. Bu gereksinimin karsılanması ise fosil yakıt tüketiminin
artmasına ve atmosferdeki CO2 miktarının büyük ölçüde çogalmasına neden olmaktadır. Sıcaklık
artısının olası etkileri teoriler biçiminde incelenmektedir.
Sehirlerin Isı Adası Etkisi:
Günesli ve sıcak günlerde, yogun nüfuslu ve yüksek binaların sıklıkla görüldügü kentsel bölgelerin
çevrelerine göre daha sıcak olmaları, sehirlerin ısı adası etkisini olusturur. Bu asfaltlanmıs
alanlar,bitki topluluklarının köreltilmis oldugu bölgeler ve siyah yüzeyler "ısı adası etkisi"nin baslıca
nedenleridir.
Kentlesmis alanlarda hava dolasımının yapılasmanın artısıyla engellenmesi ve dogal iklim ortamının
bozulması yerel bir ısınmaya yol açar. Bu tür yerel ısınmalar da küresel ısınmayı arttırıcı etkidedir.
Sehir planlamasında ve bina yapımında günes ile yapı arasındaki iliskinin iyi ayarlanması ısı adası
etkisini engelleyecektir.
Örnek Sehirleretroit (USA), Los Angeles (USA) ,Hong Kong (ÇN)...
Smog:
Havaya salınan fazla miktardaki gazlar, atmosferdeki havayı yogunlastırır, gaz tabakasını
kalınlastırır. Bu yüzden gelen günes ısınları daha fazla emilir, daha az yansıtılır ve yapay bir sera
etkisi olusur. Gazlar, özellikle büyük sehirlerde, Hava Yogunlugu (Smog) olusturarak etkili
olmaktadır.
Smog olusumunun bulundugu yerlesim yerlerinde yasayan insanlarda
- Akciger agrıları
- Hırıltı
- Öksürük
- Bas agrısı
- Akciger iltihapları görülür.
Sera Gazlarının Bilinen ve Olası Etkileri:
Kuraklık ve seller: Sera etkisi çesitli iklim degisikliklerine yol açacaktır. Önlem alınmadıgı takdirde
bazı doga olaylarının olumsuz etkileri çok büyük boyutlara ulasacaktır.
Güç üretiminde azalma: Elektrik güç santrallerinin tamamı suya ihtiyaç duymaktadır. Sıcak
geçen yıllarda elektrik istemi artacak fakat su miktarının azalmasından dolayı elektrik üretimi
düsecektir. Bu da devlet ve halklara ekonomik sıkıntılar yasatacak, çesitli sorunlara neden
olacaktır.
Nehir ulasımında problemler: Sıcaklık artısına baglı olarak nehir sularının alçalması, suyolu
ticaretine engel olusturup ulasım giderlerini arttırmaktadır.



Bütün konular: 316
Bütün postalar: 464
Bütün kullanıcılar: 2987
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley

ZİYARETÇİ SAYACI

Çevrimiçi: ziyaretçi

Bugün: 140 ziyaretçi

Toplam: 2367639 ziyaretçi

IP Adresiniz: 3.144.84.155

ZİYARETÇİ DEFTERİ

KRONOLOJİK TARİH

» Dünya Tarihi Kronolojisi

» Türk Tarihi Kronolojisi

» Selçuklu Tarihi Kronolojisi

» Osmanlı Tarihi Kronolojisi

» İnkılap Tarihi Kronolojisi

» Bilim Tarihi Kronolojisi

» İslam Tarihi Kronolojisi

» Kurtuluş Savaşı Kronolojisi

» Avrupa Birliği Kronolojisi

» Sanat Tarihi Kronolojisi

İLKLER TARİHİ

» Türkiye'de İlkler

» İlk Buluşlar

» Dünyada İlkler Tarihi

» İlk Müslüman Türk Devletleri

» İlk Türk Devletleri

» Türk Edebiyatında İlkler

» Dünya Edebiyatında İlkler

» Türk Sinemasında İlkler

» Türk Sporunda İlkler

» Türk Tarihinde İlkler

ÜLKELER

» Ülkeler Hakkında Bilgiler

» Ülkeler Neleri İle Ünlü

» Az Bilinen Ülkeler

» Ülkeler ve Başkentleri

» Ülkelerin Para Birimleri

» Ülkelerin Tatil Günleri

» Ülkelerin İlginç Yasakları

» Ülkelerin Evlilik Gelenekleri

TARİH

» Haçlı Seferleri

» Osmanlı Eserleri

» Selçuklu Eserleri

» İnönü Savaşları

» Birinci Dünya Savaşı

» İkinci Dünya Savaşı

» İstanbul'un Fethi

SPOR

» Futbol

» Basketbol

» Voleybol

» Tenis

» Masa Tenisi

» Atletizm

» Cirit

» Olimpiyat Oyunları

RESİM

» Resim Nedir

» Resim Teknikleri

» Ünlü Türk Ressamları

» Çağdaş Sanat Akımları

» Renklerin Dili

2010 - 2014 Eğitici Bilgi

| Ana Sayfa | İletişim | Banner Kodları | Ziyaretçi Defteri |

Ödev
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol