Forum
=> Daha kayıt olmadın mı?
Burdasın: Forum => BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR => Tutum, Ytırım ve Türk Malları Haftası |
|
admin (şimdiye kadar 261 posta) |
TUTUM YATIRIM VE TÜRK MALLARI HAFTASI (12–18 Aralık) İnsanların parasını, malını eşyalarını, zamanını ve sağlığını gerektirdiği gibi korumak ve kullanmasına tutumlu olmak denir. Tutumluluk hiçbir zaman cimrilik demek değildir. Tutumlu insan eşyasını, malını düzenli ve temiz kullanır. Zamanını boşuna harcamaz. Kendisine ve çevresine yararlı işlerle geçirir gününü. Böylece kötü alışkanlıklardan da kurtulur. Mutlu ve güvenli olur. Yalnızca kendimize ait olanı değil, elektriği, suyu, yiyecekleri, okulda kullanılan eşyaları, bize ait olmayan eşyaları kendimizinmiş gibi özenle korumalıyız. Topluma ve arkadaşlarımıza ait olan eşyalara zarar vermemeliyiz. Tutum ve yatırım, ülkeler için de önemli bir konudur. Çünkü devletler de gelirleriyle giderlerini dengelemek zorundadır. Bir devlet eğer gelir ve giderlerini iyi ayarlarsa; gelir kaynaklarını iyi yatırımlarda kullanırsa kalkınır, zenginleşir ve hiçbir devlete bağımlı kalmaz. Yurdumuz cumhuriyet döneminde yeni savaştan çıkmış bir ülke idi. Yurdumuzun her köşesi çok büyük zararlar görmüştü. Ellerinde bir şeyleri kalmayan halk yoksulluk içerisinde kıvranıyordu. Atatürk bu duruma çok üzülüyor ve bu durumdaki halka bir şeyler vermek istiyordu. Atatürk 1923 yılında İzmir İktisat Kongresini topladı. Bu kongrede yurdun bağımsızlığının korunması, yerli mallar üretilmesi ve kullanılması kararlaştırıldı. Dönemin başbakanı İsmet İnönü 12 Aralık 1929 tarihinde T.B.M.M.’de bir konuşma yaptı. Konuşmasında ulusal ekonomi, yerli malı ve tutumlu olma konularını anlattı. 12 Aralığı kapsayan hafta “Tutum Yatırım ve Türk Malları Haftası” olarak kutlanmaktadır. Cumhuriyet döneminde temelleri atılan kendi kendine yeter bir toplum olmadaki ilk adım bugün de devam etmektedir. Tutum ve yatırım alışkanlığı küçük yaşlarda kazanılır. Ders araçlarını, giysilerini, harçlığını tutumlu kullanan çocuk bu güzel alışkanlığı büyüyünce de devam ettirir. Küçükken boşa akan su musluğu, gereksiz yanan lambayı kapatan çocuk bu güzel alışkanlığı büyüyünce de devam ettirir. Okul çağlarında zamanı iyi değerlendirme alışkanlığı kazanan insan bu huyundan vazgeçmez. O nedenle çocukları küçük yaşlarda tutumlu olmaya özendirmeliyiz. Tasarruf yapmak, milli kaynakların işletilmesi, yerli fabrikalar kurulması, paranın dış ülkelere gitmesini önlemek, temel tüketim maddelerini öz kaynaklardan karşılamak, ekonomimizi geliştirmek bu haftanın belli başlı amaçları içindedir. Okullarımızda 12 – 18 Aralık tarihleri arasında kutlanan bu haftada tutum, yatırım ve Türk malları hakkında bilgi verilir. Şiirler okunur, konuşmalar yapılır, skeçler ve oyunlar oynanır. Yerli mallarımız tanıtılmaya çalışılır. Tutumlu Olmanın Yolları Tutumlu olmak deyince ilk önce parada tutumlu olmak akla geliyor ancak en az para kadar malda, zamanda, sağlıkta ve enerjide de tutumlu olmak gerekiyor. Şimdi bu konuda neler yapmamız gerektiğine bakalım: Parada Tutum: Paranın gerektiği yerde, gerektiği kadar harcanmasına parada tutum denir. Tutumlu olmak cimrilik değildir. Cimrilik, gerektiği halde para harcamamaktır. Eşyada Tutum: Elbiselerimizi, ayakkabılarımızı, araç ve gereçlerimizi iyi kullanmakla olur. Zamanda Tutum: Zamanımızı iyi değerlendirmekle olur. Derse, kitap okumaya, oyuna, dinlenmeye ayırdığımız zamanları amaca uygun olarak kullanmalıyız. Zamanımızı boş yere geçirmemeliyiz. Sağlıkta tutum: Gelecekte yararlı işler yapabilmemiz için sağlığımızın kıymetini bilmemiz gerekiyor. Terli terli su içmemek, zararlı gıdalar yememek ve daha da önemlisi sağlığımıza zarar verecek bütün işlerden kaçınmak birinci görevimiz olmalı. Enerjide tutum: Giderek enerji kaynakları zayıflayan dünyayı düşünmeliyiz. Evimizde fazladan yanan lambaları söndürmekten başlayarak her şeyi yerli yerinde kullanıp tasarruf yapabiliriz. Yatırım Yatırım biriken paranın gelir sağlayacak bir işe bağlanmasıdır. Yatırım sonunda araç, gereç üretilir. Yatırımlar sonunda yeni iş alanları açılır. Toplumun gereksinmeleri karşılanır. Biriken para yatırımla değerlenir. Paranın bir köşede bırakılmasının ülke ekonomisine hiçbir yararı yoktur. Türk Malı Ülkemiz sınırları içinde yetiştirilen ürünlere, fabrikalarımızda yapılan mallara Türk Malı diyoruz. Türk malına yerli malı da denir. İhtiyaçlarımızı yerli mallarla karşılamalıyız. Bugün yurdumuzda her tür araç ve gereç yapılmakta, topraklarımızda her tür ürün yetiştirilmektedir. Yerli malı kullandığımızda ilaç, akaryakıt, hammadde ve dış borçlarımız için gerekli olan dövizimiz azalmamış olur. Her vatansever yerli malı kullanmaya özen göstermeli, hayat boyu tutumlu olmalıdır. | |||
admin (şimdiye kadar 261 posta) |
-KONUŞMA- SEVGİLİ ARKADAŞLAR! Önce Birinci Dünya Savaşı, sonrada Kurtuluş Savaşı ülkemizin bütün kaynaklarını tüketmişti. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti ekonomik yönden çok kötü bir durumdaydı. Sanayi kuruluşumuz hemen hemen hiç yok, tarıma elverişli alanların ise çok azı ekilebiliyordu. Tarımla uğraşan köylüler yoksuldu. Hem kaldı ki peş peşe girdiğimiz savaşlar tarım yapacak genç nüfusu tüketmişti. Birçok ürünü yabancılardan almak zorunda kalmıştık. Bu yokluk günlerinde Atatürk ve arkadaşları kendi kendimize yetecek bir ekonomiye sahip olma arzusunda idiler. Yabancı mallar yerine, kendi ürettiklerimizle yetinmenin gereğini halka anlatmak istiyorlardı. 12 Aralık 1929 günü zamanın başbakanı İsmet İnönü Millet Meclisin de yaptığı bir konuşmada yerli malının kullanımının öneminden ve tutumlu olmaktan bahsetti. Okullarımız 1946 yılından itibaren 12 Aralık’la başlayan haftayı Yerli Malı Haftası olarak kutlamaya başladılar. 1983 yılında bu haftanın adı Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası oldu. Bu hafta süresince tutumlu olmanın, yatırım yapmanın ve yerli malı kullanmanın önemi anlatılır. Aşırı harcamaya savurganlık, bundan kaçınmaya da tutum diyoruz. Tutumlu olma alışkanlığı küçük yaşlarda başlar. Paranın kar amacıyla bir mala yatırılmasına ise yatırım denir. Yabancı mallar alırken verdiğimiz paranın bir daha geri gelmeyeceğini düşünmeliyiz. Bu nedenle elimizden geldiği ölçüde Türk Malı kullanmalıyız. Yabancı ülkelere para akışını önlemede, Türk Malı kullanmanın önemi büyüktür. Saygılarımla. (Ev ve Sınıf Etkinlikleri Antolojisi Kitabı | |||
admin (şimdiye kadar 261 posta) |
*Tutum, Yatırım ve Yerli Malı Haftası Güzel Sözleri* GÜZEL SÖZLER v Ak akçe kara gün içindir. v Ayağını yorganına göre uzat. v Damlaya damlaya göl olur. v Har vurup, harman savurma. v İşten artmaz, dişten artar. v Sakla samanı, gelir zamanı. v Ekmek olmayınca, yemek olmaz. v Gençlikte taş taşı, ihtiyarlıkta ye aşı. v Yerli malı Türk’ün malı, her Türk onu kullanmalı. v Para arttıkça, para sevgisi de artar. (Juvenal) v Para önden gidip, insana bütün yolları açar. (Shakespeare) v Bütün acılara dayanılır, yeter ki ekmeğin olsun. (Cervantes) v Bugünün işini yarına bırakma. v Güvenme varlığa, düşersin darlığa. | |||
admin (şimdiye kadar 261 posta) |
*Tutum, Yatırım ve Yerli Malı Haftası Şiirleri* MEYVELERİMİZ-YEMİŞLERİMİZ Portakal Portakal tatlı serin Başıdır yemişlerin. Onda güneşin rengi, Parlar gibidir sanki. Elma Elmayı bilmeyen kim? Odur, en çok sevdiğim. Rengi alev kırmızı, Açar iştahımızı. Armut Armudu unutmayın, Onu da baştan sayın. Ne güzeldir kokusu, İçi dolu ballı su. Üzüm-İncir Üzümle incir ikiz, Onlardan vazgeçemeyiz, Yaz güneşinde olmuş, İçine şeker dolmuş. Fındık-Badem-Ceviz Fındıkla badem, ceviz, Severek yediğimiz. Üç arkadaş yemiştir, Her tadan özlemiştir. Kestane Hoş değil mi kestane? Alırsın tane tane. Sırtlarını çizersin, Kızgın küle dizesin. Pişsin tatlı tatlı ye, En güzel besin diye. Bütün meyveler Bu güzelim meyveler, Bu güzelim yemişler, Yurdumuzun malıdır, Her yiyen kuvvet alır. Çocuklar Tutum haftası geldi, Bizlere neşe verdi. Yerli yemişlerimiz, Hep birden dile geldi. Elma Amasya elmasıyım, Meyvelerin başıyım. Al sarı yanağım var, Beni yersen kan yapar. Armut Ankara memleketim, Koyu sarıdır rengim, Isırınca pek yarar, Yiyenlere can katar. Üzüm İzmir’in üzümleri, Sevilmez mi arkadaş? İnsanlara pek yarar, Kurusu var yaşı var. İncir Tatlı Aydın inciri, Pek güzel iri iri. Hurma alma, incir al, Ağzına aksın bal. Fındık Giresun zengin olsun, Cebiniz fındık dolsun. Kırılır çıtır çıtır, Hem besler, hem ısıtır. Ceviz Cevizi de unutma, Beslenmek zorundasın. Pestiline sar da ye, Kuvvet versin diyorsan. Portakal Portakal sulu sulu, İçi vitamin dolu. Adana, kozan, dörtyol, Git ağaçtan ye bol bol. Mandalina Adımdır mandalina, Sağlık veririm sana. Pek sevimli meyveyim, Bol bol yiyin bakalım. Nar Çiçek olur açılırım, Mercan gibi saçılırım. Hastaya nar sorulmaz, Şurubuna doyulmaz. Kestane Kestaneyi istersen, Kavurup da yersin sen, İstersen suda haşla, Onun tadı da başka. Kayısı Malatya kayısısı, Yemişlerin nazlısı Pestili de yapılır, Yiyenler pek bayılır. Şeftali Bursa’nın şeftalisi, Kilodur bir tanesi. Şeftaliyi kim sevmez, Tadına doyum olmaz. Ayva Sarı sarı rengim var, Ne güzel de kokarım. İstersen reçel yap ye, İstersen kompostomu. Çocuklar Kutlu olsun hafta bize, Meyveler geldi dile. Hepinizi seveceğiz, Güzel güzel besleneceğiz. | |||
admin (şimdiye kadar 261 posta) |
EKMEK Çiftçi sürer tarlayı, Sonra eker buğdayı, Boy verir azar azar, Saplar gittikçe uzar. Başaklar olgunlaşır, İçleri dolgunlaşır. Yazın artınca sıcak, Sararır her bir başak. Biçerler ekinleri, Şenlenir harman yeri. Olup bitince harman, Ayrılır buğday saptan. Bitmedi işler gene, Oradan değirmene, Buğdayı götürürler. Değirmen taşı döner, Ezer un yapar bunu. Fırınlar alır unu, Su, maya kor yoğurur, Yapar bir güzel hamur, Sonra fırına atar, Pişirir, bize satar. Güzel kokulu ekmek, Olmaz seni sevmemek, Sensin yemeklere baş, Her yemeğe arkadaş. Hasan Ali YÜCEL |
Bütün konular: 316
Bütün postalar: 464
Bütün kullanıcılar: 3003
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse