Forum
=> Daha kayıt olmadın mı?
Burdasın: Forum => EDEBİYAT => Edebiyat ve Gerçeklik |
|
admin (şimdiye kadar 261 posta) |
EDEBİYAT VE GERÇEKLİK Gerçeklik: Nesnel olarak var olan her şeydir.çevremiz yaşadıklarımız tanık olduğumuz olaylar bütün maddi evren.Bu duruma doğal gerçeklik denir. Edebiyatta gerçeklik: 1. Edebiyat eserindeki içeriğin gerçeklikle bağı vardır. Eseri oluşturan yazar ya da şair belli bir toplumsal gerçeklik içinde yaşamaktadır ve eserinde gerçekliği şöyle ya da böyle yansıtır. 2. Edebiyat eseri yazıldıktan sonra da toplumsal gerçeklik içinde yer alır. Sonuçta o eseri okuyanlar belli bir toplumsal gerçeklik içinde bulunduğuna göre eserin gerçeklikle bağı başka bir biçimde sürmektedir. Kısacası yazmak da gerçeklikle ilişki kurmanın bir yoludur. •Yazar içinde yaşadığı gerçekten yola çıkarak eserini oluşturur. Ancak yaşanan doğal gerçeklik olduğu gibi değil edebiyatın kuralları içinde esere yansır. Yani sanatçı doğal gerçekliği konu olarak ele alıp yeni bir gerçeklik içinde tekrar şekillendirir. KURGULAR. Buna edebi gerçeklik denir. •Sanat; nesnel gerçek dünyanın öznel tasarımıdır. Bu durumda gerçeklikten yararlanmaları yönüyle bilimlele sanatın ayrı olmadığını yalnızca yöntemlerinin farklı olduğunu söyleyebiliriz. •Edebiyat insana özgü özellikleri kurmacanın dünyasında dile getirir. •Edebi metnin konusu; doğa ile ilişki halindeki en geniş anlamıyla duyan düşünen tasarlayan yaşayan insandır. Dolayısıyla edebi metinlerde insanla ilgili her konu işlenebilir. •Bilim de sanat da aynı gerçeklikle uğraşır. Sanat gerçekliği insana özgü özelliklerden hareketle değiştirerek yeniden oluşturur bilim ise açıklar. •Edebi metin yazılırken dönemin özelliklerinden ve o dönemdeki her türlü gerçeklikten yararlanılır. Ancak bu yararlanma bilimin gerçeklikten yararlanmasından farklıdır. •Sanat gerçekliği değiştirip dönüştürüp yorumlayıp yeniden yaratır. •Edebi metinlerde; dönemin ilmi felsefi teknik ve sosyal alandaki verileri siyasi tartışmaları kurmacanın olanaklarıyla işlenir. • Gazete haberleri tıbbı makale sözleşme. gibi metinler gerçekliği doğrudan doğruya ifade eder. Roman öykü şiir gib türler ise doğal gerçekliği edebi öğelerle birleştirerek KURMACA GERÇEKLİK haline getirir. •Sanat eserleri de edebiyat eserleri gibi kurmacadır. SANAT İŞİTSEL (FONETİK SANATLAR) Müzik edebiyat GÖRSEL (PLASTİK ) SANATLAR Mimari heykel resim hat DRAMATİK (RİTMİK) SANATLAR Tiyatro dans sinema bale opera Bir edebî eserin temel özelliklerinden biri de sanatçının eserinde meydana getirdiği dünyadır. Edebî eserde dış dünya insan ve insana özgü özellikler kurmaca yoluyla dile getirilir. Bununla birlikte edebî eserlerde oluşturulan bu dünya tamamen hayalî değildir. Yani dış dünya dediğimiz gerçek dünya ile bağlantılıdır. Fakat gerçeğin tıpatıp aynısı da değildir. Gerçeğin olduğu gibi yansıtılmaya çalışıldığı metinler bilimsel metinlerdir. Nasıl ki bir ressamın yaptığı tablodaki görüntü ile o görüntünün gerçeği arasında "ressam farkı" varsa edebî eserlerde de "yazar farkı" vardır. Sanatçı görüp duyduklarından etkilenir onları yeniden biçimlendirir ve hayalinde yorumlar. Bu yorumlamada şair ya da yazarın hayata bakışı aldığı eğitim yaşadığı dönem içinde yaşadığı çevre etkili olur. Ayrıca bilim ve bilgi alanlarının ortaya koyduğu sonuçlar edebiyatın gerçekliğine kaynaklık eder. Edebî metinlerin özelliklerinden biri de dikkatlere sunulan olayın hayalî olmasıdır. Destan masal mesnevi hikâye ve roman gibi edebî eserleri tarih biyografi seyahat yazısı hatıra ve benzeri eserlerden ayıran hususiyet de burada aranmalıdır. Kısacası edebi metinde olay tarihî ve yaşanmış olandan farklıdır. Hiçbir romanın tarihî ve yaşanmış olayı olduğu gibi dikkatlere sunduğu iddia edilemez. Gerçek dediğimiz şey değişikliğe uğrayarak edebî eserin dünyasına girer. Bundan dolayıdır ki hayatın gerçeği ile sanatın gerçeği birbirinden farklıdır. En gerçekçi olduğu iddia edilen edebî eserler dahi yaşanmış olanı değil gerçeğe uygun olanı dikkatlere sunar. Kurtuluş Savaşı tarihî bir hadisedir. Tarihçiler bu hadiseyi anlatırlar romancılar da eserlerine konu alırlar. Tarihçinin çalışması bir fotoğrafa; romancının çalışması ise resme benzer. İçinde bulunduğumuz yaşadığımız âlemin dışında edebî metinde yer alan âleme haricî âlem (kurmaca dünya) denir. Bu âlem insanın hayalinde oluşur ve anlatma vasıtasıyla dışa aksettirilir. Özetle edebiyat gerçek hayatın yorumlanmasıdır. |
Bütün konular: 316
Bütün postalar: 464
Bütün kullanıcılar: 3003
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse