ÖĞRETMENLER İÇİN

» Karne Görüşleri

» Konuşma Metinleri

» Ders Kesim Raporları

» Proje Konuları

» Performans Görevi Konuları

» Dilbilgisi Konuları

» Matematiği Sevdirmenin Yolları

» Okuma Alışkanlığı Kazandırma

» Eğitici Oyunlar

REHBERLİK ETKİNLİKLERİ

» 1.Sınıf Rehberlik Etkinlikleri

» 2.Sınıf Rehberlik Etkinlikleri

» 3.Sınıf Rehberlik Etkinlikleri

» 4.Sınıf Rehberlik Etkinlikleri

» 5.Sınıf Rehberlik Etkinlikleri

» 6.Sınıf Rehberlik Etkinlikleri

» 7.Sınıf Rehberlik Etkinlikleri

» 8.Sınıf Rehberlik Etkinlikleri

BİLİM VE TEKNOLOJİ

» Türk Bilim İnsanları

» Bilim İnsanları ve Çalışmaları

» Bilim İnsanları ve Buluşları

» İcatlar ve Buluşlar Tarihi

» Buluşlar ve Hikayeleri

» Önemli İcatlar

» İcatlar ve Mucitleri

» Türk Mucitler ve İcatları

» Türklerin Yaptığı İcatlar

» 20.Yüzyılın İcatları

» Yüzyılın Buluşları

TÜRKÇE

» Türk Dilleri Ailesi

» Türkçenin Tarihi Gelişimi

» Şiir Bilgisi

» 100 Temel Eser Listesi

» Anlatım Biçimleri

» Kitap Özetleri

» Noktalama İşaretleri

» Yazım Kuralları

» Kompozisyonun Tanımı-Çeşitleri

» Kompozisyon Nasıl Yazılır

» Kompozisyon Konuları

» Kompozisyon Örnekleri

EDEBİYAT

» Edebiyat

» Pratik Edebiyat Bilgileri

» Türk Edebiyatının Dönemleri

» Türk Edebiyatında Roman

» Türk Romanı Kronolojisi

» Türk Edebiyatı Roman Özetleri

» Dünya Edebiyatı Roman Özetleri

DENEYLER

» Vücudumuzla İlgili Deneyler

» Bitkilerle İlgili Deneyler

» Biyoloji Deneyleri

» Diğer Deneyler

MÜZİK

» Müzik Nedir

» Müziğin Tarihçesi

» Genel Müzik Bilgisi

» Müzik Terimleri Sözlüğü

» Türk Müziği Çalgıları

» Türk Halk Müziği

» Türk Sanat Müziği

» Yurdumuzun Ünlü Müzisyenleri

EĞİTİCİ BİLGİ

Forum

=> Daha kayıt olmadın mı?



Forum - Yaşar Kemal'in İnce Memed Sırrı

Burdasın:
Forum => EDEBİYAT => Yaşar Kemal'in İnce Memed Sırrı

<-Geri

 1 

Devam->


admin
(şimdiye kadar 261 posta)
30.12.2011 18:31 (UTC)[alıntı yap]
Eşkiyabaşı İnce Memed ve arkadaşları Torosdağlarında Tuvaras vadisinde vuruldular. Cesedi at sırtında kasabaya getirildi. Yaşar Kemal Safiye Mehmet ve arkadaşlarının topluca öldürülmeleri olayına tanıklık etti. Ve yıllar sonra bu olayı İnce Memed romanına kaynak olarak aldı. Şahıs isimlerini kısmen değiştirdi Yer isimlerini de aynen verdi.
Çukurova’ya fırışka avına çıkan Muşlu Kamil ve Veysel Ceyhan nehri kıyısındaki Değirmenocağı köyünü bastılar. Köpekler havladı ama ne çare. Evler basıldı. Altın akça bahada kıymetli ve varsa toplandı. Eşkiya kanunu bu. Basarsın vurursun alırsın kaçarsın. Kaptığın mal senindir. Eşkiyalar Ceyhan nehrini geçtiler. Akçasaz’ı izleyerek kuzeye doğru Tozlu köyüne yöneldiler. Sülemiş’in oradan geçip ver elini TEKEÇO dağı. Kösepınarı köyünden kendilerini Savrun vadisine attılar. Söğütoluğu Tuvaras Gavurkırıldığı ve daha yukarılarda Mazgaçb’eli Savrun vadisi boyunca karşılaşılan yerler. Savrun kıyısından yürüyerek Çığşar’a doğru yol alanlar tarlalarda iri kesme taşlar görebilirler. Bir zamanlar bir tapınağın veya binanın geride kalan kalıntılarıdır bunlar. Kimbilir belki Roma’dan belki de Bizans’tan kalmadır. Ama şimdilerde (1932) eşkiya barınağıdır Savrun vadisi. Aydınlısı Mehedinlisi yörükleri bazanda garip gureba Çukurova köylüleri doluşur bu vadiye. Temmuz sıcağında buz gibi soğuk sular akar pınarlarından. Hemen kuzeye doğru sıra halinde uzanan kır dağların adını Yoğurt yemez koymuşlar. Nedendir bilinmez ama soğuğuna bakarak söylenmiş olabilir. Buz gibi soğuk havada yoğurdun bile donmuş olacağı düşünülmüştür herhalde. Kamil ve Veysel Tuvaras’a girmeden izlerini kaybettirmeden önce Tozlu mezar’a geldiler. Bir çobandan koyunu zorla aldılar. Ve önlerine katarak Tuvaras’a Tevfik Ağa’nın bağ evine kadar geldiler. Onları İnce Memed’in adamları karşıladı. Hemen Savrun’un kuzeye bakan kıyısında bir kaya bir tepe ve ormanların çalıların bulunduğu yerdeki dama benzeyen evde bir araya geldiler. İnce Memed:
-Takip müfrezesi buraya gelmeden ite kopuğa ve de hainlere yakalanmadan burada bir müddet kalalım. Koyun kesilsin” teklifinde bulundu. Olur ya. Maksutoluğu yaylası üzerinden Söğütoluğa ve oradan da Tuvaras’a. Veya Turnadağı ile hemen yakınındaki Akçadağ yöresinden belleri aşarak aşağıdaki Savrun vadisine… Kuzeyden Çığşar veya Beyoluğu taraflarından yine Tuvaras’a gelenler olabilirdi. Bütün bu ihtimaller içinde en korkulanı da Kadirli’den jandarma müfrezesi ile muhbirler Tuvaras’ı basarsa kızılca kıyamet kopabilirdi. Bütün bunlar akla geliyordu. Muşlu Kamil:
“Bize müsaade edin buradan ayrılalım. Hemen şu aşağılardaki yörüklerin orada dolaşalım ne olur ne olmaz” teklifinde bulundu. İnce Memed “kabulümdür” cevabını verdi. Kamil ve Veysel Tuvaras’tan uzaklaştılar. Aşağı dere boyunca yürüdüler gözden kayboldular. Memed ve arkadaşları Galleş Halil Barutçu Ahmet Çönter Ahmet Mehmet Hazır Sarıkız Mehmet At çobanı Mustafa Tavukçu İbrahim Hacı Hasan Tokuş Mustafa. Tam tamına sayıları 11 kişiyi bulur. Etraftaki ormandan çalı çırpı topladılar. Ateş yakdılar. Koyun kesildi. Derisi yüzüldü. Kafası gövdesi parçalandı. Bir yandan ateşin dumanları ve arkasından közlerin yalımı etrafa yayılırken açlıktan mideleri guruldayan eşkiyalar iş bölümü yaparak arı gibi çılışıyorlardı. Eti küçük parçalara ayırarak çaman yapanlar torbadan tuz biber çıkaranlar kuru soğanı dilim dilim kesenler içinde birbirleri ile yarenlik yaparak çalışıyordu.
Jandarma kumandanı Kadirli’deki odasının önünde bekleyen kısa kestek muhbir ALO ile hararetli konuşmalar yapıyordu.
- Safî’ye Mehmet ve çetesi nerede?
- Efendi kumandan Tuvaras’ta Tevfik Efendi’nin bağına doğru gittiler. Şimdi onları vurmanın tam zamanıdır.
Jandarmalar harakete hazır beklediler. Ata binenler yaya yürüyenler önlerinde klavuzları olduğu halde Savrun üzerine yukarı yukarı Torosdağlarına doğru gittiler. Gittiler bir nokta oldular gözden kayboldular. Tam o sırada gökyüzünü kara kara bulutlar kapladı. Hafiften hafifden yağmur yağmaya başladı. Karşıdaki dağların üzerine kar serpmişe benziyordu. Tuvaras’a yaklaştılar. Veysel ve Kamil ile buluştular. Eşkiyaların yeri ve ne yaptıkları öğrenilmişti. Kumandan uzaktan dürbünle baktı. Evin etrafında nöbet tutan veya gezinen yoktu. Jandarmalar ağaçların kayaların arkasına pısarak sürünerek eğilerek dama yaklaştılar. Adam boyunu aşan bir kayanın arkasına gizlendiler. Damın gerisindeki orman içinde de sürünerek çember daraltıldı. Dam iyice kuşatıldı. Kumandan jandarmaların gözüne baktı. “Ateş” emri verdi. Dama yakla­şarak bombalar atıldı. Kurşunlar havada vızıldadı. Damın kapısı çatısı ateş ve duman içinde kaldı. Ve etraftan yoğun silah sesleri geldi. Kulaklar çınladı. Bağırışmalar yükseldi. Sonra kurşun ve bomba sesleri kesilir gibi oldu. Askerler damın yanına yaklaştılar. Kapıdan içeri girdiler. Eşkiyalar kanlar içinde ötede beride yatıyordu. Başından kanlar akanlar gövdesi kararmış olanlar bir arada idi. Askerler ve muhbirlerin ağzından bir çift söz çıkıyordu.
- Belalarını buldular.
Eşkiyaların cesetleri atlara yüklendi. Savrun suyu izlenerek İlbistanlı köyü üzerinden Kadirli’ye getirildi. Jandarma Dairesinin önündeki boş arsaya indirildi. Kumandan “İbreti alem için herkesin eşkiyaların cansız bedenini görmesini” istiyordu. Etraftan gelenler köyden kasabaya inenler biraz meraktan biraz da korkudan eşkiyaların cansız bedenlerini görmek için Hükümet Dairesinin önüne geldiler. Ve eşkıyaların cansız bedenlerine baktılar. Görenlerin ağzından sanki şu sözler dökülüyordu: “Bunlar Binboğalıların gençleri. Remzi’nin yoluna gittiler. Safiye Mehmet nerede?”. Safiye Mehmet ince uzun bedeni başında fesi ayağında şalvarı belinde kuşağı kurşunlarıtabancası ve mavzeri ile Tuvaras çatışmasında can havliyle sıçramış kendini ormana atmış dere boyunca aşağı doğru kaçmaya başlamıştı. Arkasından sıkılan kurşunlar yanından geçiyordu. Baldırında bir acı hissetti. Şalvarından içeri doğru kanlar akmaya başladı. Tuvaras’tan epey uzaklaşmış Kınalıgedik’e kadar gelmişti. Takati kesildi. Gözlerinin feri söndü. Bir çam ağacının altına saklandı. Etrafında çalılar vardı. Bulunduğu yer yolun kıyısı idi. Gövdesi ile iri bir çam ağacına dayandı. Bir yanda acılar dayanılmaz bir halde iken uyuyakalmıştı. Savrun üzerinden Tuvaras’ı izleyerek güneye doğru ilerleyen Çığşarlı köylülerin ayak sesleri yaklaştı. İçlerinden Mevlüt adındaki hemen az ilerde derenin kıyısında çam ağacına yaslanmış başı. püsküllü fesli beli fişekli ince uzun boylu kanlar içinde kaldığı belli yaralı eşkiyayı gördü. Eşkıya kaçamıyordu. Sadece ah edip inleme sesleri yankılanıyordu etrafa. Mevlüt eşkıyaya yaklaştı. Baktı. “Bu eşkiyanın silahı da parası da değerlidir. Neden canını ve malını almayayım” diye düşündü’. Eline aldığı iri kaya parçasını Safiye Mehmet’in üzerine fırlattı. Arkasından eline geçirdiği diğer taşları da atıyordu. Mehmet’in “aman dilemesi” fayda etmedi. Vücudu parça parça oldu. Oracıkta can verdi. Üzeri arandı. Boğazından hamaylı çıktı. Kesesindeki paraları silahı alındı. Cesedi çalıların içine atıldı. Safiye Mehmet’i öldürenler uzaklaşıp gittiler. Kınalıgedik’e kar yağdı. Etraf bembeyaz oldu. Mehmet’in donmuş vücudu karlar altında kaldı. Çamın gövdesinde “göbelek” mantarı baş gösterdi. Bir süre sonra davar otlatan bir çoban kar altında Mehmet’in cesedini buldu. Kadirli’ye haber gitti. Askerler geldi. Ünlü eşkıya Safiye Mehmet’in cesedide şehre getirildi. Köyüne Binboğa’ya haber salındı. Köylüleri ve arada bacısı HÜRÜ geldi. Hürü kendinden geçti.“Tuvarasın boz yılanı; Akar dolanı dolanı” sözlerini ağlayarak söylerken dizlerini dövüyordu. Ağladı ağladı ağladı…
Sonra ince uzun boylu nam-ı diğer İNCE MEMED’in cesedini at sırtına yükleyen köylüler şehir içindeki Cemalpaşa köprüsünden hareket ederek Sülemiş’in eteğindeki yoldan Binboğa’ya doğru yol aldılar. ”Su testisi su yolunda kırılır” misali hayatı sona ermişti. Kasım 1932.



Bütün konular: 316
Bütün postalar: 464
Bütün kullanıcılar: 2987
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley

ZİYARETÇİ SAYACI

Çevrimiçi: ziyaretçi

Bugün: 429 ziyaretçi

Toplam: 2365780 ziyaretçi

IP Adresiniz: 3.22.181.81

ZİYARETÇİ DEFTERİ

KRONOLOJİK TARİH

» Dünya Tarihi Kronolojisi

» Türk Tarihi Kronolojisi

» Selçuklu Tarihi Kronolojisi

» Osmanlı Tarihi Kronolojisi

» İnkılap Tarihi Kronolojisi

» Bilim Tarihi Kronolojisi

» İslam Tarihi Kronolojisi

» Kurtuluş Savaşı Kronolojisi

» Avrupa Birliği Kronolojisi

» Sanat Tarihi Kronolojisi

İLKLER TARİHİ

» Türkiye'de İlkler

» İlk Buluşlar

» Dünyada İlkler Tarihi

» İlk Müslüman Türk Devletleri

» İlk Türk Devletleri

» Türk Edebiyatında İlkler

» Dünya Edebiyatında İlkler

» Türk Sinemasında İlkler

» Türk Sporunda İlkler

» Türk Tarihinde İlkler

ÜLKELER

» Ülkeler Hakkında Bilgiler

» Ülkeler Neleri İle Ünlü

» Az Bilinen Ülkeler

» Ülkeler ve Başkentleri

» Ülkelerin Para Birimleri

» Ülkelerin Tatil Günleri

» Ülkelerin İlginç Yasakları

» Ülkelerin Evlilik Gelenekleri

TARİH

» Haçlı Seferleri

» Osmanlı Eserleri

» Selçuklu Eserleri

» İnönü Savaşları

» Birinci Dünya Savaşı

» İkinci Dünya Savaşı

» İstanbul'un Fethi

SPOR

» Futbol

» Basketbol

» Voleybol

» Tenis

» Masa Tenisi

» Atletizm

» Cirit

» Olimpiyat Oyunları

RESİM

» Resim Nedir

» Resim Teknikleri

» Ünlü Türk Ressamları

» Çağdaş Sanat Akımları

» Renklerin Dili

2010 - 2014 Eğitici Bilgi

| Ana Sayfa | İletişim | Banner Kodları | Ziyaretçi Defteri |

Ödev
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol