ÖĞRETMENLER İÇİN

» Karne Görüşleri

» Konuşma Metinleri

» Ders Kesim Raporları

» Proje Konuları

» Performans Görevi Konuları

» Dilbilgisi Konuları

» Matematiği Sevdirmenin Yolları

» Okuma Alışkanlığı Kazandırma

» Eğitici Oyunlar

REHBERLİK ETKİNLİKLERİ

» 1.Sınıf Rehberlik Etkinlikleri

» 2.Sınıf Rehberlik Etkinlikleri

» 3.Sınıf Rehberlik Etkinlikleri

» 4.Sınıf Rehberlik Etkinlikleri

» 5.Sınıf Rehberlik Etkinlikleri

» 6.Sınıf Rehberlik Etkinlikleri

» 7.Sınıf Rehberlik Etkinlikleri

» 8.Sınıf Rehberlik Etkinlikleri

BİLİM VE TEKNOLOJİ

» Türk Bilim İnsanları

» Bilim İnsanları ve Çalışmaları

» Bilim İnsanları ve Buluşları

» İcatlar ve Buluşlar Tarihi

» Buluşlar ve Hikayeleri

» Önemli İcatlar

» İcatlar ve Mucitleri

» Türk Mucitler ve İcatları

» Türklerin Yaptığı İcatlar

» 20.Yüzyılın İcatları

» Yüzyılın Buluşları

TÜRKÇE

» Türk Dilleri Ailesi

» Türkçenin Tarihi Gelişimi

» Şiir Bilgisi

» 100 Temel Eser Listesi

» Anlatım Biçimleri

» Kitap Özetleri

» Noktalama İşaretleri

» Yazım Kuralları

» Kompozisyonun Tanımı-Çeşitleri

» Kompozisyon Nasıl Yazılır

» Kompozisyon Konuları

» Kompozisyon Örnekleri

EDEBİYAT

» Edebiyat

» Pratik Edebiyat Bilgileri

» Türk Edebiyatının Dönemleri

» Türk Edebiyatında Roman

» Türk Romanı Kronolojisi

» Türk Edebiyatı Roman Özetleri

» Dünya Edebiyatı Roman Özetleri

DENEYLER

» Vücudumuzla İlgili Deneyler

» Bitkilerle İlgili Deneyler

» Biyoloji Deneyleri

» Diğer Deneyler

MÜZİK

» Müzik Nedir

» Müziğin Tarihçesi

» Genel Müzik Bilgisi

» Müzik Terimleri Sözlüğü

» Türk Müziği Çalgıları

» Türk Halk Müziği

» Türk Sanat Müziği

» Yurdumuzun Ünlü Müzisyenleri

EĞİTİCİ BİLGİ

Forum

=> Daha kayıt olmadın mı?



Forum - 2012 son mu yoksa başlangıç mı?

Burdasın:
Forum => SIRLAR DÜNYASI => 2012 son mu yoksa başlangıç mı?

<-Geri

 1  2 Devam -> 

elif86
(şimdiye kadar 117 posta)
30.12.2011 21:09 (UTC)[alıntı yap]
Mayalar için 2012 yılı zamanların sonu. Maya Kehanetleri'ne göre 22 Aralık 2012 tarihi dünya için çok önemli. Çünkü bu dönemde içinde yaşadığımız çağ sona erecek ve yeni bir çağ başlayacak. Büyük bir tufanla gelecek olan bu yeni çağın ipuçlarını ise bilim adamlarına göre iklimsel değişimler sayesinde şimdiden gözlemleyebiliyoruz. Beşinci kutupsal kayma olarak adlandırılan bu değişimde daha önceki değişimlerde olduğu gibi yine kutupların manyetik alanının değişmesi iddiaları ileri sürülüyor ve dünyadaki iklimlerin değişimi de buna bağlanıyor. "Kutuplar yer veya açı değiştirdiğinde kutuplarda buzlar eriyor. Kaldı ki, küresel ısınma sonucu şu anda Kuzey Kutbu'ndaki buzullar zaten erimeye başlamış durumda. Mayalar'a göre de daha önce yaşanan dört çağda tıpkı bu şekilde sona erdi" deniyor. Acaba bunlar bilimsel olarak kanıtlandı mı? Bu soruya cevap olarak da, Dünyanın en az dört kez kutupsal kayma (Kuzey ve Güney Kutbu) yaşadığı bilimsel verilerle kanıtlandı deniyor. Bazı belgesellerde dünyanın manyetik alanının belirli periyotlarla nasıl değiştiğini bilimsel olarak açıklanıyor. Şu anda dünyanın manyetik alanında muazzam bir değişim var deniyor. Bunun da en büyük nedeni güneşte meydana gelen değişimler. İlginç olan şey Mayalar'ın bunu bilmeleri ya da gerçekten bilip, bilmedikleri... İddianın bir diğer yanı da Mayalar'ın bununla da yetinmeyip, gelecekte tüm insanlığı etkileyecek trajediyi bizlere şifreli bir şekilde duyurmuş olmaları ve bu şifreye göre dünya için 2012 yılı çok önemli. Ama neden şifre? Bu cevap verilemiyor....

Peki bu görüşe göre 2012 yılında dünya yok mu olacak? Mayalar 2012'yi insanlığın yeniden yukarı çıkışının yaşanacağı bir çağ olarak tanımlıyor. Hatta farklı inançlarda yer alan Altın Çağ'a böyle ulaşılacağı da ileri sürülüyor. Yani 2012'nin önemi burada. Düşen insanlık tekrar yukarı çıkacak ve bu çıkış 2012'de başlayacak. Yine iddialara göre çıkış süreci başladı, belki de 2012 bir final olabilir. Ancak tufanla kıyameti birbirine karıştırmamak lazım da deniyor. Yani kıyamet ruhsal bir değişim, tufan ise fiziksel bir değişim demek. Ayrıca kıyamet tasavvufi ve ezoterik anlamda ayağa kalmak ve uyanmak demek. Ve bu uyanıştan kastedilen şey ruhsal aydınlanma... Bu nedenle verilen tarih çok önemli. Ancak bu tarihlemede iki yıllık bir hata payı bulunabileceği de belirtiliyor nedeni ise Maya Takvimi'nin bizim kullandığımız Gregoryen Takvim arasındaki farktan kaynaklanıyor yani MÖ 1'den MS 1'e geçilmiş olması, aradaki 0 atlanmış. Astrofizikçi Cotterel de bu konuya dikkat çekiyor. Şu anda bilimsel olarak ispat edilen dünyanın dört kez kutup değişimi geçirdiği iddiası Mayalar'a referans olarak veriliyor. Deniyor ki, insanları bunu yeni keşfetse de, Mayalar bunun farkındaydılar.



Maya takviminin 21 Aralık 2012’de sona erdiğine inanmanın riskleri
Carl Johan Calleman
Yaklaşık sekiz yıl önce ben ve John Major Jenkins Maya takviminin son tarihinin anlamı üzerine bir tartışmaya girmiştik ve özellikle de Uzun Sayım enerjilerinin 28 Ekim 2011’de mi yoksa 21 Aralık 2012’de mi bittiğine odaklanmıştık. Bu hala “2012 fenomenine” ilgi duyan herhangi birisi için en önemli soru olarak duruyor. O zamanlar bu teorik ve hatta saç yoldurtan cinsten bir tartışma gibi gözüküyordu, ancak bugün bu soru çok önemli ve geleceğe nasıl baktığımızı somut olarak şekillendiriyor. Pek çok kişi son tarih meselesini halının altına süpürüp unutmayı tercih etse de aslında entelektüel dürüstlüğü bozulmamış kişiler için bu imkânsız. O tartışmadan sonra Jenkins 21 Aralık 2012 tarihinin dünyanın sonunun geleceği “kıyamet günü” olarak sunulduğu bir History Channel belgeselinde ekranlara çıktı. YouTube’da da yayınlanan bu belgeselin ardından aralarında genç insanlarında bulunduğu kişilerden bu tarihte dünyanın sonunun geleceğinden korktuklarını yazdıkları mektuplar almaya başladım. Pek çok bilgili kişi büyük ihtimalle Maya takviminin bu şekilde sunulmasını reddeder ama yine de bunun kime faydası olacağını sormak gerek. Kanımca bu tür belgesellerde gözüken kişiler ve onlardan hariç pek çok kişinin de Maya takviminin 21 Aralık 2012’de sona ereceğini iddia etmesinden çıkarı olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla 28 Ekim 2011 tarihinin medyada duyurulmamasının bir tesadüf olmadığını düşünüyorum. Her şeyden önce, bildiğim kadarıyla bitiş tarihini 28 Ekim 2011 olarak sunan hiç kimse bunu önceden belli bir kıyamet günü olarak sunmuyor ve uygunsuz bir şekilde Maya takvimini korku ile beraber akla getirmiyor.

Yukarıda belirttiğim tartışmadan beri iki olası son tarih arasında iki farklı entelektüel kültür oluştu, bir tanesi inanç (21 Aralık 2012) diğer ise delil üzerine kurulu (28 Ekim 2011). Bu iki kültür arasında ki mesafe neredeyse ikisinden birinin Gregoryen (güneş takviminin kullanımına olan mesafesi kadar uzaktır. 21 Aralık 2012 önerisi kanıtlanmamış bir inanç olan yalpalama (precession) döngüsünün insan evrimi için bir anlamı olduğuna dayanıyor ve inanılmaz bir şekilde bu son tarihi savunan hiçbir kişinin bu basit öneriyi kanıtlamaya çalıştığını görmedim. Öte yandan 28 Ekim 2011 tarihi, eski Maya kaynaklarından bilinen Dokuz Altdünya ve On Üç Üstdünyanın evrensel evrimi tüm yönleriyle tanımladığını destekleyen muazzam kanıtlara dayanmaktadır. Dahası Mayaların kehanetlerini ve tahminlerini baktun, katun, tun gibi zaman birimlerine dayandırdığını kanıtlayan kapsamlı deliller olmasına rağmen tek bir Maya metni 26,000 yıllık yalpalama döngüsünden bahsetmez. 21 Aralık 2012 son tarihini savunanlar, bu son tarihe götüren Maya takvimi değişim noktalarını tanımlamıyorlar. Bu yüzden ciddi herhangi bir bilimsel teorinin temel taşı olması gereken, tahminlerden yola çıkarak test edilebilirlik vasfı onların hipotezinde yer almıyor. Dolayısıyla bu bilim olmaktansa inanç olarak tanımlanabilir. 21 Aralık 2012 tarihi etrafında inançtan başka hiçbir şeye dayanmayan bir kültür ortaya çıktı ve bu Maya takviminin kalıplarına dayanarak bilimsel olarak anlaşılabilen ve kanıtlanabilen bir şey olmaktansa fanteziler, korkular ve umutlar için uygun bir yansıtma perdesi görevi görüyor.

28 Ekim, 2011 son tarihi ise mantıkla anlaşılabilir. Bu son tarih ayrıca birtakım tahminlerle onaylandı ve en güncel olanı benim ekonomik çökümün geleceğini ve zamanını tahmin etmem: “Böyle bir [finansal] çöküş hangi şekilde vuku bulursa bulsun, öyle görünüyor ki bu büyük olasılıkla Beşinci Gecenin Kasım 2007’deki [daha net konuşursak 19’u] başlangıcına yakın bir tarihte vuku bulabilir” (Maya Takvimi ve Bilincin Dönüşümü, sayfa 27. Bu tahminle uyumlu bir şekilde bugün ekonomistler başlangıç tarihinin Aralık 2007 olduğunda hemfikirler (Bakınız Şekil 1). Bu tahmini benim İngilizce de ki ilk kitabım olan, 1999 yılında yazdığım ve 2001'de basılan Zamanımızın En Büyük Gizemini Çözmek: Maya Takvimi (sayfa 187) adlı eserde açık olarak belirtmiştim bile. Bu gerçektende Edgar Cayce’in zamanında yaptığı meşhur New York borsasının çöküşü tahmini ile paralel, ancak benim tahminim yaklaşık on yıl öncesinden yapılmıştı ve herhangi bir profesyonel ekonomist bu kadar zaman öncesinden böylesi bir ekonomik düşüşü tahmin edemezdi. Ancak ben sıra dışı psişik yeteneklerim olduğunu savunmuyorum aksine bu tahmin, doğru son tarih olan 28 Ekim 2011 ile Maya takvimin gizeminin çözüldüğünü tasdik ediyor. Bu tahminlerin doğru olduğunu kitaplarımda belirttiğim sayfaları incelerseniz sizde onaylanabilirsiniz. Öte taraftan Maya takviminin 21 Aralık 2012'de biteceğini öne süren herhangi birisi benzer bir tahminde bulunmadı ve aslında Maya takvimine dayanarak bir tek isabetli tahmin yaptıklarını iddia edemezler. Bu Maya takvimi ile medeniyetin evrimini anlamaya çalışan birisi için kırmızı ışık anlamına gelmeli.
elif86
(şimdiye kadar 117 posta)
30.12.2011 21:09 (UTC)[alıntı yap]
Maya takvimini kanıta dayalı veya inanca dayalı olarak yorumlamanın pratik sonuçlarına gelmeden önce zamanın doğasını ve Maya takvimini özel kılan şeyin ne olduğunu ele almamız gerekiyor. Diğer bir deyişle Maya takvimi ile ilgilenmek için nedenlerimiz olup olmaması önemlidir. Neden diğer tüm takvimlerden farklı olarak Maya takviminin bir son tarihi var? Bunun cevabı, Maya takviminin diğer takvimlerden tamamen farklı bir tür zamanı ifade etmesidir. Çoğu takvim, Gregoryen, İslam, Budist ya da İbrani takvimleri astronomik döngülere dayanırlar ve sürekli devam eden bir zaman algısı getirirler. Ölçülebilir mekanik zamanı tarif ederler ki bu zamanın Eski Yunanlıların Chronos dedikleri yönüdür. Aslında modern dünyada zamanın tanınan tek yönü budur. İster ayın ister dünyanın döngüleri olsun isterse yalpalama döngüsü olsun bu döngüler önümüzde ki milyarlarca yıl boyunca devam edecekler ve bu yüzden bu döngülere dayanan takvimlerin sonra ermesi için bir neden yoktur. Maya takviminin ise bir sonu olduğundan bunun mekanik zamandan farklı bir zaman türüne dayandığı ortadadır ve dolayısıyla son tarih konusuda bilince dayalı zaman çerçevesi içinde tartışılmalıdır. Bilince dayalı zaman Eski Yunan’da Kairos olarak bilinirdi ve dolayısıyla biz bunun kaynağının ne olduğunu sormalıyız.
elif86
(şimdiye kadar 117 posta)
30.12.2011 21:09 (UTC)[alıntı yap]
Eğer Maya Uzun Sayımının kaynağı için bilgi bulma amacıyla eski kaynaklara gidersek bunun astronomik döngülere dayandığını asla söylemediklerini görürüz1. Aksine Palenque’de ki Yazıtlar Tapınağı gibi Maya kaynaklarının açıkça söylediği şey Uzun Sayımın Dünya Ağacına ya da diğer kaynaklarda geçtiği ismiyle Yaşam Ağacına dayandığıdır. Yakında yayınlanacak olan The Purposeful Universe (Inner Traditions, Aralık 2009) adlı kitabımda* ele alacağım gibi Maya zamanı aslında nicemlenmiş (quantized) zamandır ve Evrensel Yaşam Ağacının farklı kuantum hallerini tanımlamaktadır. Maya takvimi daima böylesi kuantum zaman değişimleri çerçevesindedir ve sürekli devam eden astronomik döngülere dayanmaz. Bu sayede hem kendi bireysel hayatımızın hem de insanlığın ve uygarlığın önemli anlarını anlayabiliriz. Bu kuantum değişimlerinin arkasında olan evrenimizin merkezinde ki Evrensel Yaşam Ağacı, modern bilim tarafından ancak 2003 yılında bulundu. Onun gerçekliğinin artık kanıtlanmış olması ve sadece bir sembol veya mit olmaktan çıkması bizim tüm varoluşu anlayışımızda bir devrim çağrısıdır. Bu sadece bilimi etkilemez, aynı zamanda sık sık Yaşam Ağacına göndermelerde bulunan dini kehanetleri nasıl anladığımızı da etkiler. Mesela İncil’in Vahiyler Kitabı buna göndermede bulunur ve biz farkındalığımızı buna odaklanmaya başladık. Maya takviminin Yaşam Ağacından meydana gelmesi sadece günlük düzeyde geçerli değildir, her günün bir işareti ve sayısı olduğu gibi her katun, baktun, pictun vs bir sembolle ifade edilir ve farklı kuantum hallerini ifade eder. Bu haller ise Mayaların çağlar dediği, evrensel evrimin coğrafi ve tarihi dönemlerini yaratır. Pek çok insan Maya takvimi sona ererken kuantum sıçramaları bekliyor ve bunda da haklılar. Ancak sürekli devam eden astronomik döngüler tanımları gereği asla kuantum sıçramalarını bize göstermezler. Maya takviminin fosil kayıtlarında ve insanlık tarihinde ki zihinsel dönüşümlerde (bunlar yavaş ve düzenli olmaktan çok uzaktırlar) bulunan bu kadar çok kuantum sıçramasını açıklayabilmesinin nedeni diğer takvimlerden farklı olarak nicemlenmiş olmasıdır.**

Maya zamanını nicemlenmiş olarak anlamak, aynı zamanda potansiyel olarak bile dünyanın sonu olmayan sözde son tarihe daha anlamlı bir şekilde bakmamızı sağlıyor (Bu yüzden 28 Ekim 2011 tarihini kucaklayan hiç kimse bunu dünyanın sonu olarak görmüyor). Son tarih basit olarak Evrensel Yaşam Ağacının en yüksek kuantum haline eriştiği nokta anlamına geliyor. Bu aynı zamanda başlayacak yeni bir döngünün olmaması demek. Bu temeli oturtmak Kehanetler Kitabında tanımlanan “Yeni Kudüs”te barış dolu bir mutluluk çağı yaratacak halide rasyonel olarak anlamanın da tek yolu. Ya da bunun yerine bir Hindu benzetmesi kullanırsak bu en yüksek halin Karma tekerleklerinden (döngülerinden) özgürleşmek anlamına geldiğini düşünebiliriz. Kanıt temelli Maya takvimini inceleyen bir öğrenci bilir ki neredeyse insanlık tarihinde ki tüm savaşlar ve çatışmalar evrensel enerjiler arasında ki kuantum değişimlerinden meydana gelir ve Dünya’da uyumun hâkim olması için ciddi bir umut ancak bu kuantum değişimlerinin sona ermesi ile mümkündür. Dolayısıyla bu tür bir Maya takvimi yorumunda son tarihin yaşamın sonu veya dünyanın sonunun geleceği bir “kıyamet günü” olarak düşünülmesi için kesinlikle hiçbir neden yoktur.

28 Ekim 2011 son tarihi enerjiler arasında ki değişimlerin sona ereceği anlamına gelir ve bu yüzden bunu takip edecek yıl olan 2012’nin çok özel olduğunu pek çok kişinin sezmesine şaşırmamak gerekir. Şimdiye kadar evrensel evrimi yürüten süreçler sona erecekler ve bir süre sonra her şey sakinleştiğinde insanoğlu kendi başına evrimi yaratmaya devam edecek. Benim görüşüme göre son tarih sadece yeni bir değişim demek değil. Aksine bu o noktaya kadar Yaşam Ağacının kuantum hallerinin birbirini izlemesinden kaynaklı değişimlerin sonu anlamına geliyor. Bu değişimlere bir örnek olarak Beşinci Gece’nin başlangıcında ekonominin düşüşe geçmesine yol açan kuantum değişiminden yukarıda bahsetmiştim. Böylesi bir yeni Cennet Bahçesi vizyonu (daha üst bir seviyede de olsa) Maya takviminin mekanik astronomik döngülere dayandığına ve dolayısıyla yeni bir döngünün başlayacağına inanan insanlara rasyonel gelmeyecektir. İnsanlığın kurtuluşunu ve gelecekte geri gelecek bir Cennet Bahçesini anlamak temelde nicemlenmiş zamanı anlamayı gerektirir. Bu önemli bir prensibi ortaya koyar: kanıt temelli Maya takvimini anlamak zor değildir ve o saçma değildir. Bu sizin eski düşünme kutunuza düşüncesizce koyabileceğiniz bir şey değildir. Maya takvimi diğer tüm takvimlerden temelde farklıdır ve bunun neden ve nasıl olduğunu anlamak onu derin bir şekilde şereflendirmeyi ve saygı duymayı gerektirir.
elif86
(şimdiye kadar 117 posta)
30.12.2011 21:09 (UTC)[alıntı yap]
Bu perspektiften bakıldığında görüyoruz ki döngüsel dönüşümlerin sonuna ve evrenin en yüksek kuantum seviyesine yaklaşıyoruz. Bu durumda mantıken yaşadığımız ekonomik düşüş takvimin daha önce ki Gecelerinde yaşadığımız gibi sadece bir “durgunluk” veya “geri çekilme” olmayacaktır. Bu gerileme aslında ekonominin döngülerinin sonunun başlangıcıdır. Maya takviminin zaman döngülerini incelediğimizde ve Gecelerde ki ekonomik daralmaları göz önüne aldığımızda, ekonomik döngülerin nasıl sona ereceğine dair bazı tahminler yapabiliriz. Büyüme ekonomisini aşağı çeken ilk dalga Beşinci Gece ile geldi ve büyümede, borsa değerlerinde ani bir düşüşe yol açtığı gibi işten çıkarılmalar ve hacizler arttı. Biz şu anda böylesi Geceler arasındayız, Altıncı Gündüzde (Bkz. şekil 2) aynı süreçler daha yavaş bir hızda devam ediyor ve hatta geçici olarak tersine dönebilir. Altıncı Gecenin başladığı tarih olan 8 Kasım 2009’a doğru ekonomik gerilemenin güçlenmesini ve Amerikan Dolarının çökmesini ve buna bağlı olarak dünyada kurulu para sisteminin çöküşünü bekleyebiliriz. Pek çok olay böylesi bir etkinliği tetikleyebilir ama önemli olan bunu ne tetiklerse tetiklesin, kaldı ki bu bir politik olay olabilir, sonuçta Altıncı Gecenin enerjisinin bir sonucu olacaktır. Aklıma gelmişken bu Altıncı Gündüzün ikinci yarısında ki yeniden doğuş enerjisinin neden bu kadar önemli olduğunu da açıklamaktadır.
elif86
(şimdiye kadar 117 posta)
30.12.2011 21:10 (UTC)[alıntı yap]
Böylesi bir çöküşün ne anlama geleceğini ancak hayal edebiliriz ancak sanıyorum herkes bunun günlük hayatlarımıza yansımasının çok güçlü olacağı konusunda hemfikirdir. Zorlukların çok fazla gelmesinden dolayı pek çok insanın Yaratılışa inancını kaybetmesi veya cezalandırıldığımızı düşünmesi sözkonusu olabilir. Ben buna farklı bakıyorum: Galaktik Altdünya’nın bilinci gezegen için önceden planlanan bir koruma mekanizmasını uygulamaya koyuyor ve öncelikle büyümeyi durduruyor, tıpkı bir kanser doktorunun bir iyileşme olmadan önce yapması gerektiği gibi.2 Şimdi belki fark ettiğiniz üzere Maya takviminin son tarihi tartışması önemli bir konu haline geliyor çünkü gelecekle nasıl bağımızı kuracağımız buna dayanıyor. Bu ne saç yoldurtan türden akademik bir tartışma ne de sorumsuz bir Yeni Çağ fantezisidir. Kanıt temelli Maya son tarihi olan 28 Ekim 2011’i savunanlar, aslında Altıncı Gece ile gelecek olan daha derin bir ekonomik kriz için insanların hazırlık yapmasını öğütlüyorlar. 21 Aralık 2012 hakkında konuşanlar ise mantıkları ile tutarlı bir şekilde gelecekte ki bu fantezi sahnesine yansıtma yapmaya devam ediyorlar. Bu kişilerin aslında söyledikleri şey şu: “Kendinizi şimdi Yeni Dünya için hazırlamayın! 21 Aralık 2012’de değişim gelene kadar bekleyin!”. Çünkü onlar bu tarihten önce ki kuantum sıçramalarının farkında değiller. Son tarihi tam olarak bilmek insanlar için son derece büyük bir öneme sahip çünkü bu şimdiki anda hangi kuantum sıçramasını yaşamakta olduğumuzu bilmenin tek yoludur. 21 Aralık, 2012 tarihini savunanlar basitçe modaya ayak uydurup kendilerini öne çıkarma çabasındalar (ve bir takım ürünler satma peşindeler). Bence artık bu kişilerin yaptıklarından dolayı başkaları için nasıl bir sorumluluk taşıdıklarını fark etmeleri gereken zaman geldi. Büyük ihtimalle bu yüzden Maya takvimi ve 21 Aralık 2012 tarihi ile ilgili çekilen ve kesinlikle insanların kafasını karıştırmak için yapılan ilk Hollywood filmi Kasım 2009’ta gösterime girecek, yani Altıncı Gece başladığında. Sonrasında hâkim olan medya 21 Aralık 2012 tarihini gerçeği çarpıtmak için kullanacak ve elbette ki bu oyuna katılmak isteyenler olacak. Bu durumda Maya takvimini onunla uyumlanmayı imkânsız kılan geç bir tarihe yansıtmanın kimin işine yaradığını görmek oldukça kolaydır.

Kurulu olan uluslararası para sistemi Altıncı Gecede çöktüğünde gidilebilecek iki yol olacak. Birinci yolda bankalar, kâr ve büyümenin olmadığı sokakta ki insanın organize ettiği yeni bir ekonomiye geçilecek ve bu yenidünyada hâkimiyetin yeri olmayacak. Uluslar arası para sisteminin çöküşü özellikle de tüm borçların donmasına yol açacağından gerçekten tamamıyla eşitçi, gönüllü ortaklaşmaya dayalı ve açgözlülüğün dünyayı yok etmeyeceği bir dünyayı yaratma potansiyelini taşıyor. Bu tabii ki bir azınlığın kârı için organize edilmiş ve insanların ihtiyacındansa soyut değerlere yönelinen bir banka ve para sistemini dışarıda bırakıyor.

Yine de evrensel plana göre böylesi bir Yeni Dünya’nın uygulamaya konmasının dirençle karşılaşmamasını beklemek çok naifçe olur diye düşünüyorum. Bazı insanlar diğerleri üzerinde kurdukları güçlere tutunmak isteyeceklerdir. Pek çok kişi için mevcut olan insanın insana hâkimiyeti düzeninin düşüşü şoke edici olacaktır, çünkü bu alışageldikleri güven içinde yaşanan bir dünya deneyimini bozacaktır. Bankacılar, hükümetler, medya kuruluşları ve dünya çapında hüküm süren kurumlar tek bir yeni dünya para birimi oluşturmaya çalışacak ve egemenliklerini sürdürmeye çalışacaklardır ve buna da çok iyi hazırlanmış olduklarını düşünüyorum. Bilhassa insanlar kanıta dayalı Maya takviminin farkında değillerse ve bu zor dönemin yeni bir dünya yaratmak için gerekli sürecin bir parçası olduğunu görmezlerse bu durum gerçek olacaktır. Ancak ben yaklaşan Evrensel Altdünyanın yeni bir birlik bilinci getireceğini ve sırf varoluşun mutluluğunun ve var olan her şeyi olduğu gibi kabul ederek sevgi ve şefkat duyma halinin geleceğine ikna oldum. Yani belki her şey eski ekonomi açısından “daha iyi” olmayacak, ancak hayat daha eğlenceli olacak çünkü daha yeni bir bilinç seviyesi sayesinde dünyanın farklı bir şekilde algılanması mümkün olacaktır. Bu yüzden önümüzde ki yıllarda gerçekleşecek, görünüşte çelişkili görünen gelişmelerin kafa karışıklığı bizleri bekliyor. Buna hazırlığın kritik bir parçası ise (her ne kadar gelişmelerin yerine oturması son tarihten sonra bir süre daha devam edecek olsa da) en azından insanlara evrimin ritmini isabetli bir şekilde gösterecek olan ve 28 Ekim 2011’de biten, kanıta dayalı Maya takvimi bilgisidir.

Bu yüzden önümüzde ki dönem için ortaya çıkan vizyon ne “dünyanın sona ereceği” ne de “hepimizin mutlu şekilde uçacağıdır". Bunun yerine biz geleceği anlamak için elimizde ki en iyi delillere dayanan oldukça karmaşık bir senaryo görüyoruz. Bunun Vahiyler Kitabında anlatılan “Yeni Kudüsün” zorlu doğum senaryosu ile çok benzerliği vardır. Bu kitapta anlatıldığı gibi bu Yeni Dünya herkes için değildir ve ona tahammül edebilmek için kişinin kesinlikle manevi güce ve bütünlüğe ihtiyacı vardır. Bu tartışmaya dini bir hava katmak istemiyorum ama kesin olan bir şey var ki bu yeni dünyaya adım atmak isteyen herkes samimi bir şekilde hakikati aramalı ve basite kaçan açıklamalardan kaçınmalıdır.



Bütün konular: 316
Bütün postalar: 464
Bütün kullanıcılar: 2987
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley

ZİYARETÇİ SAYACI

Çevrimiçi: ziyaretçi

Bugün: 239 ziyaretçi

Toplam: 2367130 ziyaretçi

IP Adresiniz: 18.218.61.16

ZİYARETÇİ DEFTERİ

KRONOLOJİK TARİH

» Dünya Tarihi Kronolojisi

» Türk Tarihi Kronolojisi

» Selçuklu Tarihi Kronolojisi

» Osmanlı Tarihi Kronolojisi

» İnkılap Tarihi Kronolojisi

» Bilim Tarihi Kronolojisi

» İslam Tarihi Kronolojisi

» Kurtuluş Savaşı Kronolojisi

» Avrupa Birliği Kronolojisi

» Sanat Tarihi Kronolojisi

İLKLER TARİHİ

» Türkiye'de İlkler

» İlk Buluşlar

» Dünyada İlkler Tarihi

» İlk Müslüman Türk Devletleri

» İlk Türk Devletleri

» Türk Edebiyatında İlkler

» Dünya Edebiyatında İlkler

» Türk Sinemasında İlkler

» Türk Sporunda İlkler

» Türk Tarihinde İlkler

ÜLKELER

» Ülkeler Hakkında Bilgiler

» Ülkeler Neleri İle Ünlü

» Az Bilinen Ülkeler

» Ülkeler ve Başkentleri

» Ülkelerin Para Birimleri

» Ülkelerin Tatil Günleri

» Ülkelerin İlginç Yasakları

» Ülkelerin Evlilik Gelenekleri

TARİH

» Haçlı Seferleri

» Osmanlı Eserleri

» Selçuklu Eserleri

» İnönü Savaşları

» Birinci Dünya Savaşı

» İkinci Dünya Savaşı

» İstanbul'un Fethi

SPOR

» Futbol

» Basketbol

» Voleybol

» Tenis

» Masa Tenisi

» Atletizm

» Cirit

» Olimpiyat Oyunları

RESİM

» Resim Nedir

» Resim Teknikleri

» Ünlü Türk Ressamları

» Çağdaş Sanat Akımları

» Renklerin Dili

2010 - 2014 Eğitici Bilgi

| Ana Sayfa | İletişim | Banner Kodları | Ziyaretçi Defteri |

Ödev
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol