Türkiyenin Bitki Örtüsü
TÜRKİYE’NİN BİTKİ ÖRTÜSÜ
Türkiye, barındırdığı bitki türleri bakımından dünyanın en zengin ülkelerinden
biridir. Yaklaşık 9.000 den fazla bitki türünün mevcut olduğu ülkemizde, yüksek
dağ çayırlarından, bazı tropik bitkilere; bozkırlardan, iğne yapraklı ve geniş
yapraklı ormanlar kadar çok çeşitli bitki toplulukları bulunmaktadır. Dünyanın
başka yerlerinde hiç bulunmayan ülkemize has (endemik) bitki türleri de bitki
varlığımızın önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Ülkemizin bu kadar çeşitli
bitki türlerine sahip olmasında bazı faktörlerin etkisi büyüktür.
Bu faktörlerin başında, kuşkusuz iklim gelmektedir. Bulunduğu konum itibariyle
çeşitli iklim özelliklerine sahip olan ülkemizde, bu iklim özellikleri, farklı
bitki türlerinin yetişmesine imkân vermiştir, iklim elemanlarından sıcaklık ve
yağış ile güneşlenme süresi, bitkilerin yetişmesinde çok etkilidir. Örneğin,
özellikle yaz mevsiminde güneşli gün sayısının çok olduğu Akdeniz Bölgesinde,
güneş ışığını seven, kuraklığa dayanıklı makiler geniş yer kaplar. Buna
karşılık, Doğu Karadeniz'de sisli – bulutlu ortamları seven ladin, şimşir,
fındık gibi bitkiler yetişebilmektedir. İklim elemanlarından yağış da bitki
topluluklarının yetişmesi ve dağılışında önemli rol oyar. Bitkiler, su
isteklerine bağlı olarak yağış rejimlerinin değiştiği alanlarda, farklı türler
hâlinde dağılış gösterirler. Örneğin, maki topluluğu içinde yer alan defneğ
kocayemiş, zakkum gibi bitkiler, kuraklığa dayanıklı olduklarından Akdeniz
Bölgesinde yetişebilmektedir.
Buna karşılık, su ihtiyacı yüksek bir bitki olan çınar ise genellikle suyun bol
olduğu alanlarda ve 1000 m'den daha aşağıda yetişebilmektedir. Ülkemizde bitki
örtüsünün farklılığı ve dağılışı üzerinde etkili olan diğer faktörler ise
yükselti. Jeolojik yapı ile yüzey şekilleridir. Yükselti, bitkilerin hayat
alanını sınırlayan bir etkendir. Çünkü yükselti arttıkça, havadaki su buharı ve
sıcaklık azalmakta, belli bir yükseltiden sonra yağış miktarı da düşmektedir.
Buna bağlı olarak da farklı yükseltilerde farklı bitkiler yetişebilmektedir.
Bitkiler için bir durak yeri ve besin kaynağı olan toprakların fiziksel ve
kimyasal özellikleri de bitkilerin dağılışı üzerinde etkilidir. Örneğin, bazı
bitkiler, özel toprak şartlarında yetişebilmektedir.
Fıstık çamı, dana çok volkanik taşların ayrışması sonucu oluşan kumlu
topraklarda yetişir. Bu sebeple fıstık çamı uygun toprakların yer aldığı Aydın
ve Manisa çevresi ile Nur dağlarında doğal olarak yetişmektedir. Akdeniz kökenli
bir bitki olan kızılcam. Karadeniz Bölgesinde Kızılırmak ve Yeşilırmak
vadisindeki bazı kuytu alanlarda yerel olarak yetişir. Yine bir Akdeniz bitkisi
olan zeytin de Artvin'de Çoruh ırmağı vadisindeki kuytu alanlarda
yetiştirilebilmektedir.
Özellikler:
1- Bitkiler hayvanların besin kaynağıdır.
2- Bitkiler toprakların aşınmasını ve sellerin oluşumunu sağlar.
3- Bitkilerden ilaç yapılır.
4- Canlıların beslenmesinde ve kullandığımız bazı mal ve eşyaların üretiminde
yer tutar.
5- Bitkiler çeşitli topluluklar halinde bulunur (Orman ,Çalı, ot gibi)
6- Türkiye’de 12.000’den fazla bitki türü bulunur.Bu yüzden dünyada ekvatoral
bölgeden sonra oldukça zengin bir ülkedir.
7- Ülkemizde farklı iklim bölgelerine ait, bitkilerde barındırır.Relikt
(Kalıntı) Bitki: 4.Zamandaki buzul devrinde yaşayabilen iklimlerin ısınmasıyla
günümüzde dağların yüksek kesimlerindeki soğuk alanlarda yaşamını sürdüren eski
devre ait bitkilerdir. Ülkemizde dördüncü jeolojik zamanda görülen iklim
değişiklikleri bitki topluluklarının dağılışı üzerinde etkili olmuştur.Karadeniz
iklim bölgesine ait bitkilerin Akdeniz iklim bölgesinde, Akdeniz iklim
bölgesinde yer alan bitkilerinde Karadeniz iklim bölgesinde yer alması bu
şekildedir. Akdeniz bölgesinde yer alan:kayın, porsuk, fındık ve gürgen gibi
ağaçlar relik topluluklardır. Ülkemizde yer alan bitkilerin yaklaşık üçte biri
günümüz iklim şartlarının ortaya çıkmasından daha önce oluşmuş kalıntı
bitkilerdir.
Endemik bitkiler:Yeryüzünde sadece belirli bir bölgede yetişen bitki
topluluklarına denir. Ülkemizin yer şekillerinin çok çeşitlilik göstermesi ve
geçmişte sık sık önemli iklim değişimlerinin yaşanması endemik türler bakımından
zenginleşmesini sağlamıştır. Ancak sıcak iklimlerde yetişen ama ülkemizde
Torosların güneye bakan sıcak yamaçlarında yetişme ortamı bulabilen bitkilerdir.
Üçüncü zamanda geniş alanlar kaplayan bazı bitkiler geçen süre içinde iklim
şartlarının değişmesi ve yer şekillerinin de etkisiyle bazı bölgelerde günümüze
kadar kalabilmiştir. Kasnak meşesi Dedegöl ve Davras dağlarında yar alan karstik
çukurlarda, Sığla ağaçları Köyceğiz gölü çevresinde, Datça hurması Teke ve Datça
yarımadalarında, Kazdağı köknarı Kaz dağında, İspir meşesi Kastamonu ve Yozgat
çevresinde yetişir.
Geniş Yapraklılar: Kayın,Kestane,Meşe, Dişbudak,Ihlamur, Kavak
İğne Yapraklılar: Ladin, Köknar, Sarıçam, Karaçam, Kızılçam
ORMANLAR: Ormanlar geniş yapraklı,iğne yapraklı, bazen de karışık orman gibi
gruplara ayrılır. Bu ormanlar iklim ve toprak şartlarına göre farklı bölgemizde
yetişir.
1) KARADENİZ ORMANLARI:
Bu bölgede iki farklı orman
kuşağı yer almaktadır. Birincisi Karadeniz kıyısı boyunca nemli ve ılıman
iklimde yetişen geniş yapraklı orman, ikincisi dağların yükseklerinde nemli ve
soğuk iklimde yetişen iğne yapraklı orman görülür. Karadeniz bölgesinde bulunan
ormanların en önemli özelliği, ağaç türlerinin fazla olmasıdır. Sebebi iklimin
uygunluğudur. D.Karadeniz bölümünde ülkemizdeki bitki türlerinin yarısı görülür.
(6 bin çeşit)
a-Geniş Yapraklı Orman: Batıda yıldız dağlarından başlayarak doğuda Gürcistan
sınırına kadar dağların kuzey yamaçlarında 1000m’ye kadar olan bölümde yer alır.
Kışın yapraklarını dökerler. Bu orman kuşağında; kayın, kestane, gürgen,
ıhlamur, akçaağaç, karaağaç, meşe, kızılağaç ve dişbudak türleri
bulunur.Ormanlardaki ağaç türleri bazen tek, bazen toplu şekilde dağılış
gösterir. Yıldız dağlarında meşe, kayın, gürgen yaygındır. Batı ve orta
Karadeniz kuşağında, kestane, kayın ve gürgen yaygındır. Kayın kerestesi
özellikle mobilyacılıkta ve kaplamacılıkta kullanılır.Doğu K. bölümünde ise,
kızılağaç ormanları hakimdir. Yamaçlarda ıhlamur, kestane ve kayın ormanları
bulunur.
Geniş yapraklı Tropikal Ormanlar
Bölgedeki kayın ormanlarının altında ağaççık veya çalılarda bulunur. Bu
ağaçcıkları, orman gülü, fındık, üvez, kayacık, kızılcık ve şimşir oluşturur.
Orman gülü daha çok. Batı ve Doğu Karadeniz bölümlerinde hakimdir.
Karadeniz bölgesindeki ormanlarda, nadiren anıt ağaçlarda vardır. Örnek: Batı
K.’de Yenice kasabasında kalın gövdeli (Istranca meyvesi) bulunur. Ayrıca Porsuk
ve Fındık ağaçları da görülür. Bu ağaçları korumak için Yenice çevresi, tabiatı
koruma alanı olarak ilan edilmiştir. İstanbul ve çevresinin odun ihtiyacını
Çatalca ve Kocaeli platolarındaki ve yıldız dağlarındaki Demirköy meşe ormanları
karşılar.
b-Karışık ormanlar: Orta ve Doğu Karadeniz bölümlerinde kuzey yamaçlarda
1000-1500m arasında görülür. Geniş yapraklı ağaçlardan kayın, iğne
yapraklılardan köknar ve sarıcam ağaçları bulunur.
c-İğne yapraklı ormanlar: Dağların yüksek kesimlerinde 1000-2000 arasında
görülür. İkiye ayrılır.
1) Ordu’nun batısında sarıçam, köknar, ve karaçamlardan oluşanlar.
2) D.Karadeniz’de Ladinlerin hakim olduğu ormanlar.
Ayrıca köknar, sarıcam, saf ladin ormanları, Ardanuç ve Şavşat dolaylarında
yaygındır.Yazın doğu Karadeniz fazla sisli ve yağışlı olduğundan bitki örtüsü
açısından farklı bir ortam oluşturur. Sisli ortamları seven ağaçlar yaygındır.
K.Anadolu dağlarının güney yamaçlarında orman örtüsünün özelliği değişir.
Kaçkar, Ilgaz, Bolu ve Köroğlu dağlarının güney yamaçlarında güneşi seven
sarıçam ormanları hakimdir. Bolu, Gerede arasında ve Kastamonu’da karaçam
ormanları yaygındır. Alçak olukların tabanlarında Erbaa, Niksar oluğu, Gökırmak
ve Devrez vadilerinin güney alt yamaçları Kızılçam ormanlarıyla kaplıdır.
Not: Karadeniz bölgesi bitki örtüsü açısından en önemli özelliklerinden biride
ot toplulukları yönünden zengin olmasıdır.
2) BATI ANADOLU ORMANLARI: Batı Anadolu’da yükselti ve bakının etkisine
bağlı olarak ekolojik özellikleri farklı üç orman topluluğu görülür.
a-Kızılçam ormanları: Kıyı ile 600-800m’ye kadar olan sahada iğne yapraklı
ormanlardır.Sıcaklık isteği fazla olup, kuraklığa dayanıklıdır.Kızılçam
Akdenizde en iyi yetişen ağaçtır.Ege de kıyıdan 600 800m’ye kadar yetişir.Bu
ormanlarımız en fazla Ege de yaygındır. Kızılçam ormanlarının yetiştiği
sahalarda makiler yaygındır.Edremit ,Burhaniye –Havran arasında ve güney Marmara
kıyılarında geniş zeytinlikler vardır.
b-Karaçam Ormanları: Yazı,serin ve güneşli, kışı karlı olan ortamlarda
yetişir.Bu nedenle; yüksek dağlık alanlarda Dursunbey, Demirci,Uşak, ve Kütahya
çevresi, Bozdağlar, Aydın ve menteşe dağlarında karaçam ormanları geniş yer
tutar. Kaz dağında da çok geniş sahalar kaplar. (Kozak /Bergama) ve Kaçarlı
(Aydın) dolaylarındaki kumlu topraklarda Fıstık çamı ormanları yer alır.
c-Meşe Ormanları: Dağların alt seviyelerinde ve Batı Anadolu platolarında
görülür.
d-Kayın ormanları: Marmara Bölgesi’nde Samanlı, Uludağ, Domaniç Kapıdağı ve
Kazdağı’nın kuzeye bakan yamaçlarında, ayrıca İç Batı And. Şaphane ve Murat
Dağının kuzeye bakan yamaçlarında görülür.Sebebi yazın nemli hava
olması.Uludağ’da dikey yönde birden fazla orman kuşağı bulunur. Uludağ’ın
kuzeyinde altta maki ve kestane, üstte meşe, kayın, köknar ve karaçam bulunurken
güneyde, alttan üste doğru, kızılçam, meşe, karaçam ve sarıçam ormanları
görülür.
3- AKDENİZ ORMANLARI: a) Akdeniz kıyı kuşağı ormanları: Kıyıdan, Toros
Dağlarının 1000 m ’ye kadar olan kısmında, kuraklığa dayanıklı Kızılçam
Ormanları yaygındır. Kızılçam, yağışlı yerlerde hızlı büyür; o yüzden ülkemizin
en hızlı büyüyen ormanıdır. Reçinesi fazla olduğu için kolay yanar. Bu nedenle
orman yangınları kızılçam ormanlarında görülür. Köyceğiz gölü çevresinde,
gövdesinden yağ çıkarılan ve kozmetik sanayiinde kullanılan Sığla ağacından
oluşan ormanlar bulunur. Bunlar sadece Türkiye’de yetişir.
b) Akdeniz Dağ Kuşağı Ormanları: Kızılçam orman kuşağının üzerinde 2000m’ye
kadar çıkar. Bu sahada karaçam, sedir ve köknarlardan oluşun iğne yapraklı
ormanlar hakim durumdadır. Akdeniz dağ kuşağında sedir ormanları geniş saha
kaplar. Bunlar doğuda, Maraş (Ahır Dağ) başlar batıda Denizli’deki Çal dağına
kadar uzanır. Kerestesi çok kıymetlidir. Eskiden sedir ağacından tapınaklar,
saraylar yapılmıştır. Bu nedenle bu ormanlar çok tahrip edilmiştir.
Akdeniz dağ kuşağının diğer bir ormanını Toros köknarı oluşturur. Doğuda Nur
Dağları ile Burdur’da (Bucak) arasında bulunur. Bunlar güneş ışığını
sevmediğinden kuzey yamaçlarında bulunur.
Karaçam ormanları: Toros dağlarının yüksek kesimlerinde yaygın durumdadır.
Adana’nın kuzeybatısında, Beyşehir gölü çevresinde ve Teke yarımadasında gür
karaçam ormanları görülür.Kerestesi değerli olduğundan mobilya, kapı ve pencere
yapımında kullanılır.
Meşe ormanları: Beyşehir ve Eğirdir gölleri çevresi ile Nur dağı ve K.Maraş-
Pazarcık arasında çok yaygındır. Sadece ülkemizde görülen Kasnak meşesi, Davras
dağında yetişir. Toros dağlarındaki sedir ve karacam ormanlarının olmadığı
yerlerde Ardıç toplulukları görülür. Ardıç topluluklarına Taşeli Platosu Göller
yöresi Teke yarımadası ve Maraş’ta görülür.
Nur dağlarının yüksek kısımlarında, İskenderun körfezine ve kuzeye bakan
yamaçlarda geniş yapraklı kayın, meşe ve gürgen ormanları görülür. Bu ormanların
içinde Karadeniz’e ait, kızılçam, fındık, porsuk, ıhlamur ve akçaağaç bulunur.
4) DOĞU VE İÇ ANADOLU ORMANLARI: Bu bölgelerimizde nispeten kuraklılığa
ve soğuğa dayanıklı ağaçlardan oluşan ormanlar yetişir. Bu ormanlar, gür değil,
seyrektir. Bu bölgelerdeki belli başlı ormanlar meşe, karaçam, ve ardıçlardan
oluşur. İç ve Doğu Anadolu’da meşe ormanları hakimdir.
Doğu Anadolu’da: Gür meşe ormanları Tunceli, Pötürge, Bingöl dolaylarında ve
G.Doğu Toroslarda yaygındır. Bu ormanların büyük bölümü, yakacak odun sağlamak
amacıyla kesilmektedir. Bu yüzden meşe ormanları sürekli tahrip edilmektedir.
İç Anadolu’da: Dağların 1000-2000m’ler arasında özellikle Torosların kuzey
yamaçları ile K. Anadolu Dağlarının güney yamaçlarında meşe ormanları görülür.
Bu dağların üst yamaçlarında karaçam, eteklere doğru ise karaçam ve meşe’den
oluşan karışık orman bulunur. Kuzeyde Akdağ madeni, Erzincan-Refahiye arasındaki
dağlarda Sarıçam ormanları yer alır.Güneydoğu Toroslarda; Antep Platosu, Mardin(
Mazıdağı) ve Karacadağ dolaylarında meşe ormanları yaygındır.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi Ormanları: Kilis-Gaziantep arasında kızılcam, yabani
fıstık ve bunların aşılanmasıyla yetiştirilen Antepfıstığı yer alır. Kilis
dolaylarında Zeytin ,Siirt dağlarında Kızılçam toplulukları vardır.
ORMANLARIN FAYDALARI
1- Odun ve kereste ihtiyacımızı sağlar.
2- Eğimli yamaçlarda erozyonu önler
3- Her türlü dinlenme ihtiyacımıza cevap verir.
4- Yurt savunmasında, çeşitli yönlerden kolaylık sağlar.
5- Yabani ve özellikle av hayvanlarını barındırır.
6- Yağış sularını yer altına toplar,bunlarında kaynaklar halinde çıkmasını
sağlar.
7- Havadaki oksijen ve karbondioksit dengesini sağlar.
Not: Ormanlardan sürekli faydalanmak için ormancılığın üç temel ilkesi vardır.
a-Ormanların genişletilmesi
b-Devamlı korunması
c-İşletilmesi
Ormanların faydalarını ona başlık altında toplarız.
a) DOĞAL DENGEYİ SAĞLAR :
Eğimli sahalarda ormanlar toprağı örgü şeklinde sararak toprakların aşınmasını
önler. Toprak tabakasına saldığı kökleri ile suyun derinlere sızması için, küçük
kanalcıklar oluşturur.Böylece ormanlık sahalara düşen yağışlar toprağa sızar ve
oradan yer altı suyuna, derelere ve kaynaklara kavuşur.
Ormanların diğer önemli tarafı,doğadaki besin maddelerinin dolaşımını
sağlamasıdır. Toprağa düşen dal ve yapraklar; bakteriler tarafından organik
maddeye dönüşür.Organik madde, topraktaki bitki besin maddesini artırarak bitki
örtüsünün daha iyi gelişmesini sağlar. Diğer taraftan toprağa karışan organik
madde toprakta gözenekli bir yapı oluşturur.Bu da yağışların toprağa sızmasını
sağlar.
b) ORMANLAR DİNLENDİRİCİ ETKİ YAPAR :
Orman içi mesire yerleri ve milli park alanları, önemli dinlenme yerleridir.
Ülkemizde son yıllarda önemli milli parklar kurulmuştur.Bunlar;Yozgat çamlığı,
Kaçkar Adana(soğuksu),Kızılcahamam, Kuş Cenneti, Uludağ,Yedigöller,Dilek
yarımadası(Aydın). Spil dağı,
Kızıldağ(Yalvaç), Termosos, Köprülü Kanyon, Olimpos, Beydağları, Altınbeşik
mağarası (Antalya)Kovada (Isparta), Mercan vadisi, Maçka, Altındere, Hatilla
vadisi, Beyşehir,Karagöl, Nemrut Dağı (Adıyaman), Başkomutanlık (Afyon), Honaz
Dağı (Denizli)
c) ODUN, KERESTE VE BAZI SANAYİ KOLLARINA HAM MADDE SAĞLAR:
Ormanlardan yakacak odun ve kereste üretilir.Yılda ortalama 6-8 milyon m3 tomruk
elde edilir. Bunlar inşaatta, kağıt üretiminde,ambalaj sanayisinde, maden
ocaklarında destek ,PTT ve enerji hatlarında taşınma direği olarak kullanılır.
Ayrıca çamdan elde edilen reçine, kimya sanayiinde, boya yapımında kullanılır.
Ormanlarımızdan odun ve kereste üretimi orman işletmelerine yapılır.Odunu büyük
bir bölümü yakacak olarak evlerin ısıtılmasında kullanılınır.Evlerin
ısıtılmasında enerjinin beşte biri odundan sağlanır.
Ormanlarımızı., korunan ormanlar ve verimli parklar hariç işletmemiz gereklidir.
Ormanlarımız, orman içinde ve orman kenarında yaşayan köylülerimizin önemli
gelir kaynağıdır. Köylerimizin üçte ikisi orman içinde ve kenarında
kurulmuştur.Nüfusumuzun onda biri ormanlardan yararlanmaktadır.Bu yönü ile de
ormanlarımız vatandaşlarımıza iş temin eden doğal kaynaktır.
B – MAKİ
Akdeniz iklimi etkisindeki kıyı bölgelerimizde insanların tahrip ettiği orman
kuşağının yerinde oluşan bitki topluluğudur. Makiler çalı yada ağaççık olarak
tanımlanır. Yüzlerce çeşidi vardır. (Tesbih, Sandal, Zakkum, Delice Zeytin,
Kocayemiş, Keçiboynuzu v.s. bazılarıdır. ) Makiler tüm kıyılarımızda görülür.
Ancak Güney kıyılarımızdan Kuzeye doğru yükselti basamakları ve çeşitleri
değişir. (enlemin etkisi) Akdeniz’de 800-1000m lere Ege’de 500-600m lere
Marmara’da ise 300m’ye kadar yetişebilirler. Karadeniz’de ise Yalancı Maki
dediğimiz Garigler yer alır.
C – BOZKIR
İklim şartlarının ağaç yetişmesine uygun olmadığı yarı kurak yerlerdeki otsu,
dikensi küçük çalı topluluklarıdır. İlkbahar aylarında yemyeşil olan bu ot
toplulukları, yaz kuraklığı ile sapsarı kurak ve çorak çalı topluluğuna dönüşür.
İç bölgelerimizdeki alçak (çukur) alanlarda yayılan bozkırlar yağışın arttığı
dağ yamaçlarında yerlerini iğne yapraklı ormanlara bırakır. İç Anadolu’da bir
çok yerde bu ormana geçiş kuşağı birden olmaz çünkü insanların tahribi sonucu
eskiden orman olan alanlar tek tük ağaçlardan ibaret olan Antropojen Bozkırlara
dönüşmüştür. Doğu Anadolu’da yüksek platolardaki bozkırlar kurak bir yaz
yaşamadıkları için yazın yemyeşil kalırlar. Bu yüzden buralarda büyükbaş mera
hayvancılığı yaygındır.
D – DAĞ ÇAYIRLARI (Alpin Çayırları)
Ormanların yetişemeyeceği kadar soğuk ve az nemli yükseltilerde görülen yazın
yeşeren kışın kar altında kalan soğuğa dayanıklı ot topluluklarıdır.Erzurum kars
bölümünün yüksek yerlerinde yaz yağışlarına bağlı olarak sıkca görülür.Büyük baş
hayvancılığı destekler.